Ersun hoca geriye düştüğünde doğal olarak defansı öne çıkarıyor ama bu durum Trabzonspor"un başına iş açabilir. Böyle durumda orta çizginin oralara Song dışında çok hızlı birini bırakmak zorundasınız.
Antalyaspor maçındaki olumlu görüntüler; Cale artık daha fazla çıkmaya başlamış ama o beklediğimiz kanat bindirmelerini hala yapamıyor. Bazen olması gereken yerin gerisinde duruyor.
Trabzonspor"un iki bek sorunu devam ediyor. Ortada oyun kuran, kurduran, yöneten, evirip çeviren oyuncu eksikliği de devam ediyor. Sadece Selçuk, sadece Colman ile bu eksik kapanmayacak gibi. Kimse beğenmese de Hüseyin en yararlısı. İyi izleyin, anlayacaksınız.
Herkes Trabzonspor bassın geçsin, gelene üç, gidene beş atsın diyor. Antalyaspor maçı aslında böyle de oldu. İlk 10 dakika üç pozisyon, biri gol olsa maçın şekli, biçimi değişik olurdu. İlk yarıda temposu yüksek Trabzonspor izledik. Antalya"da tempo yapan Trabzonspor"a teslim olmadı.
İlk yarı bittiğinde bütün futbolcular nefes nefese soyunma odasına gitti ki, hani hakem düdük çalmasa oyuncular devam ederdi.
İkinci yarı Trabzonspor eski maçlarına geri döndü. Daha rölantide oyuna başladı. Zemin, zor zemin. Erkenden yorulmak, oyundan düşmek de var. Ersun hocanın Barış Memiş tercihe saygı duymakla beraber şunu söylüyorum; Yattara"n yoksa Barış Memiş"e güven, sür sahaya. Gider bence. Gidebildiği yere kadar. 60, 70, 75 dakika, nereye kadar giderse. Yattara"dan sonra bu takımın en iyi adam eksilteni Barış. Hoca bunları görüyordur ve oynatmıyorsa da tek sebebi vardır: Barış topu alınca kimseye vermiyor.
Sivasspor"un Fenerbahçe"ye yaptıklarını görünce bu sezon nasıl biter, bilemiyorum. Görünen iki diri takım var; biri Trabzonspor diğeri Sivasspor.
Trabzonspor lider oldu. Lider olmamış gibi devam etsin. Fenerbahçe daha sezonu açmadı, Galatasaray gelmedi, Beşiktaş ise rotasyonla gidiyor. Trabzonspor bu sürede en fazla puan değil, en az puan kaybetsin, yeter. Bir de taraftarın beklediği gelene üç, gidene beş sevdasında olmasın lider kalır..!