Recep Ergenç
Özkan Sümer
Futbol dünyasında iki kişinin yeri farklıdır; biri Franz Becenbauer diğeri Özkan Sümer. Bu iki insanın ortak özelliği; futbolcu olarak hizmet ettikleri kulüplerde, antrenörlük ve başkanlık da yapmış olmalarıdır.
Özkan Sümer ile ilgili daha fazla bilgi için İhsan Öksüz’ün yazdığı oldukça hacimli (466 sayfa) “Kendini Arayan Adam“ adlı kitabı okumanızı öneriyorum.
Bu efsane adamı ben tanımlarsam; Bu aralar pek çok gazetenin ortak başlığı olan “futbolda tükendik” saptamasına vereceğim “kim kurtarabilir yerine, nasıl kurtarabiliriz” yanıtının ete kemiğe bürünmüş halidir derim.
Bu konuyu irdelemeden önce bir Özkan Sümer anısı ile katkıda bulunayım.
Kardeşim (Arap Ergin), TS’un bir Adana deplasmanında altyapı takımını “Mersin Limanında Şişman İbrahim Beyin lüks lokantasında ağırlar”. Kafile başkanı Özkan Sümer’dir. Yemek yenir kafile uğurlanır. Kardeşim, Şişman İbrahim’e hesabı ödemek için uğrar. Şişman İbrahim cimrinin önde gidenidir. Su bile ikram etmeyen Şişman Bey, hesap benden der, para almaz. Abim şaşkındır, Şişman Bey şunları söyler: Yemeği sana değil bu takımın Hocasına ısmarlıyorum. Bu bir kolej takımı helal olsun.
İhsan Öksüz’ün kitabında Galatasaray, Milli takım ve Trabzonspor ile ilgili pek çok anıyı derlemiş, çok sayıda furbol insanının görüşünü derlemiş. Özkan Hocanın Kendi kaleme aldığı özgeçmişi de var. Kalemine sağlık İhsan Öksüz; bir efsane daha kitabınla ölümsüzleşti.
Kitapta olanlar Özkan Sümer’in geçmişi ile alakalıdır.
Benimse asıl beklentim gelecekle ilgilidir.
Yeni kurulan Trabzon Üniversitemiz’de spor artık bir “fakülte” olarak yer almaktadır. Eski BESYO artık Spor Bilimleri Fakültesidir.
İşte bu fakülte Özkan Sümer’e, bu birikimli spor (futbol) insanına fakültede “bir oda ve bir sandalye vermeye hazırlanıyor”. (Buluşmayı alt yapı koordinatörü Doç. Dr. Hamit Cihan sağlayacak.)
Öneri nasıl olgunlaştı?
Spor Bilimleri fakültesi dekanı Doç. Dr. Fatih Bektaş, Özkan Sümer’e yapılacak öneriyi önce akademik kurula taşıyarak olumlu görüş aldı, sonra Rektör Hocadan da destek sözü aldı.
Bakın dünyaca ünlü mimar Mişel Karbone’nin Paris Üniversitesı’nde dört kişi ile paylaştığı bir odada bir sandalyesi vardır. Kendisine sorulan bir soruyu şöyle cevaplar; Paris Üniversitesi’nde bir sandalyemin olması benim için onurların en büyüğüdür.
Spor yüzyıldır üniversitelerde, inanılmaz gelişim sağladı. Bugün sporda başarılı olan tüm ülkelerde emin olun spora bilimin eli değiyordur. Antrenman biliminden taa sporcu kıyafetlerine kadar...
TÜ Spor Bilimleri Fakültesi bu öneriyi Özkan Sümer’e getirdiğinde orada olacağım ve tarihe ana tanıklık edeceğim.
Trabzon gerçekten değişecek mi?
Özkan Sümer bu davete evet demesi halinde bilime olan saygısı ile Türkiye’nin “futbol” alt yapısının akademik olarak AB ülkeleri nezdinde bir sıçrama yapmasına yol açacaktır. Çünkü Üniversiteler arasında network çok güçlü olarak kendini hissettirecektir.
Değerli Hoca, Trabzon Üniversitesinde yalnız öğrencilerle değil, Trabzon’da sporun özellikle Futbolun antrenman ve strateji ile ilgili büyük dönüşümlere imza atmalı. Pro lisanlı antrenörlerin devrimsel değişiminde büyük rol oynamalı ve aranan hocalar yetiştirmelidir.
Özkan Sümer’in imzası ile yapılacak her türlü davet hem antrenörlerin bilimle yakınlaşmasına hem de basında büyük değişimlerin oluşmasına katkıda bulunacaktır.
Trabzon bir spor kenti midir?
Mega tesislerin yetmediği kesindir.
Performans laboratuvarımız yolda olduğuna göre, yani artık ölçebileceğimize göre, verimiz (datamız) kayıt altında olacaktır. Artık bundan sonrası; Bilimin ışığında reçete yazmaya kalmaktadır. Bu sürece herkes destek vermelidir.