Kadir Can

Kadir Can

Sayın başkan ve muhalefete!

Hatasızlık sadece yaratıcıya ait özel bir durumdur!

Kişilerin hata ve eksiklik yapması çok normaldir ve sıkça karşılaşabiliriz.

Özellikle lider pozisyonunda bulunan kişilerin hata yapmamaları diye bir durum olamaz.

Söylediğimiz Trabzonspor’da başkanlık yapan herkes için geçerli bir kuraldır.

Ali Osman Ulusoy’dan başlayıp İbrahim Hacıosmanoğlu’na kadar tüm süreci kapsar.

Önemli olan hata yapmamak değil bu hataların bilincinde olmak ve ders almaktır.

Hatayı tekrarlamamaktır.

Herkesin de bu hatadan da üzerine düşeni almasıdır.

◊◊◊

Camiayı yönetenler, etkili olanlar söz ve eylemlerinde sıradan insanlar gibi davranırlarsa anlayışlarının yetersizliğindendir.

Bu yetersizliğin sonucu her kafadan bir ses çıkmasıdır.

Ligden çekilme konusunda olduğu gibi.

Bu konu ulu orta konuşulacak bir değildir.

Hele hele aynı yönetimde çalışan insanların basın aracılığıyla konuşmasını anlamak hiç mümkün değildir.

Trabzonspor yönetiminin basın aracılığıyla toplantıda bulunması sadece bu dönemle ilişkilendirilmesin.

Sadri başkan yönetimi de bu yanlışı sıkça yapıyordu.

İbrahim başkan döneminde de devam ediyor.

Böyle bir kültür oluşmuşsa camianın yıllardır iyi yönetilmediğindendir.

◊◊◊

Böyle ciddi bir konu hakkında kişisel düşüncenin yönetim kurulu kararıymış gibi açıklanmasının hiç kimseye faydası olmaz!

Hele hele görev alanınızın konuyla hiçbir ilgisi yoksa talihsiz bir açıklama olarak hafızalarda kalır.

Böyle bir konu tüm kurullarda görüşülüp, tartışılıp karar verilmesi gereken bir durumdur.

Bireysel açıklamalar yönetim içerisinde bile derin uçurumlar oluşturur!

Bu derinliğin artması kişisel hesapların ortaya dökülmesine yol açar.

Ki, tam da içinde bulunduğumuz süreç budur.

◊◊◊

Bütün başkanlar camianın büyüğüdür.

Doğru yaptıkları işler kadar sevilirler yapamadıkları kadar eleştirilirler.

Ama hiç birine kin ve nefret duymamız mümkün değildir.

Bu durum sayın Albayrak için de,  sayın Şener için de, sayın Hacıosmanoğlu için de geçerlidir.

Hepsi hata yapmışlarıdır veya bazı güçlerce, içerden ve dışardan hata yapmaya zorlanmışlardır.

◊◊◊

Albayrak yönetiminin  mali kongrede ibra edilmemesi!

Sayın Şener’in TFF başkanlık seçiminde Y.D’yi desteklemesi!

Sayın Hacıosmanoğlu’nun, Sadri başkana ve camianın büyüklerine savaş açması!

◊◊◊

Bugünden o günlere baktığımızda olayların kahramanları hata yaptıklarını söylerler!

Fakat tek suçlu onları kabul etmek de yanlış.

3 Temmuz sonrası camianın üzerindeki siyaset baskısını unutmadan yorum yapmak gerekiyor.

Mali kongreyi ibra etmeyen sıradan kongre üyesi yanlış yaptığını bugün itiraf etmekten çekinmiyor.

Sadri başkan Y.D’yi desteklemekle hata yaptığını açıkça söylüyor.

Yarın da İbrahim başkan mahkeme konusunda yanlış yaptığını kabul edecek.

◊◊◊

Bu yanlışlarla her geçen gün biraz daha küçüldük ve kendi kabuğumuza çekilmek zorunda kaldık!

Yengecin kıskacındayız ve bizi bir sağa bir sola çarpıyor.

Bu  yetmezmiş gibi kendi içimizde de kavgalıyız.

Böyle daha ne kadar gidebiliriz?

◊◊◊

Siyaset, basın ve hukuk erkleri tamamen beklentilerimizin dışında hareket ediyor.

Siyaset derken sadece iktidar diye algılamak yanlış.

Ana muhalefeti de yavru muhalefeti de.

◊◊◊

Bunları bildiğimiz, söylediğimiz, yazıp çizdiğimiz halde kendi içimizde neden kavgalı hale düştük?

Bu kavga ortamıyla yeni bir mücadele sürecini nasıl yapacağız?

Yine söylüyoruz ve tekrar etmekten bıkmayacağız.

Şike sürecini kendi içimizde açtığımız cephelerle lehimize çeviremeyiz.

◊◊◊

Bu konuda ilk adımı birlik çağrısı yaparak sayın başkan atmalıdır!

Muhalefette ön şartsız bu adıma karşılık vermelidir!

Muhalefet en azından Yargıtay kararının açıklanmasını beklemek zorunda!

Birbirimizle yaptığımız bu kavga hiç birimizin işine yaramaz!

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.