Gece yarısının uyku tutmazı çeyrek geçesi, Lig TV"de ana haberin tekrarına denk geldim; mevzu, fikstür çekimi. Kulüp temsilcilerinden uzun uzun görüş alınıyor. Hepsi memnun, hepsi mesut
İlk maçta kolay rakip çekenin de, zor çekenin de yüzü gülüyor; içeride oynayacak olanın da, deplasmana gideceklerin de keyfi yerinde.
Derbiler deseniz, sanki hakkında kutsal kaynaklarda verilmiş tarihlere denk düşmüş, o olmasa Nostradamus"un kehanetleriyle uyuşmuş.
Öyle bir saadet, öyle bir huzur var ki demeçlerde, kaçan uykum bile merak edip geri dönecek oldu, neredeyse bileğinden yakalayıp kanepede sıza kalacaktım.
Sanki daha bir ay öncesine kadar hiçbir şeyi beğenmeyen, her karara, her kanaate itiraz edip tribünleri iyiden iyiye bir cinnet sahnesine çevirmeye katkıda bulunanlar bunlar değil. Sanki, birkaç hafta önce TFF genel kurulunda yaygara yapanlar başkaları
Sahi, kaç kulüp kongre yapıp da yöneticilerini değiştirdi ki bu kısa arada? Aynı arkadaşlar değil mi bunlar?..
***
Aslında genel bir fikstür avantajı anlayışı vardı zaten bizim futbolumuzda. Saha sonuçları peş peşe kötü gidince teknik adam veya yönetici düzeyinde ortaya çıkılıp Zor maçları atlattık. Bundan sonra fikstür avantajımız var demek adettendir bu ligde. Sanki, zor maçlar kazanmak suretiyle atlatılmış gibi
Lâkin yine de bu denli bir fikstür saadeti görülmemişti bugüne kadar. Ya tatil yaradı, ya sıcaklar çarptı, ya da genel seçim havası yumuşattı
Ama kesin bir gerçek var ki, bir futbolsever olarak iki cihanda hakkımı helâl etmeyeceğim Haluk Ulusoy beyefendinin TFF"si nihayet herkesi memnun etmeyi başardı!..
