Haber61

Haber61

Trabzon’da bir bürokratın itirafları

Trabzon"da üst düzey bir bürokrat ülkede kangren hale gelen bürokrasi ve siyasi ilişkilerinin perde arkasını anlattı. 

 

Burası Türkiye, Burası Trabzon.

Aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını aktaran bu üst düzey bürokrat bu itiraflarıyla Türkiye"nin ve Trabzon"un kanayan yarasına parmak basıyor.

Bu bürokratın ismini vermiyorum. Çünkü biliyoruz ki; kaderi iki dudak arasında.

 

İşte bu üst düzey bürokratın ifadeleri;

 

“Bana saldırmak isteyenler basın yoluyla saldırıyor. Basın yoluyla beni istifaya davet edenler dahi oldu. Senin sıfatın ne beni istifaya davet ediyorsun. 33 yıldır burada bürokratım. Artık okurda Türkiye"de çok şeyi aştı. Bu memleketin suyunda var, yazarını çizerini dışlamak, öldürmek. Beni eleştirenlerin ağırlığı kadar kitap okudum”

 

“Artık Türkiye"de bürokrasi baskılarla edilgen hale getirildi. Biz ne iktidarlar gördük. Ne Başbakanlar, ne Cumhurbaşkanları gördük.

Ne apoletli insanları gördük biz, açığa alındıklarında ne kadar küçüldüklerini de gördük. Bir çoğunu karşıladık, uğurladık.

Yani böyle bakıyorum da şimdiki politikacı bana çok yavan geliyor. Biz bürokratlar ağaç kovuğundan mı düştük. Bu iktidarın ölene kadar süreceğini mi zannediyorsunuz. Her şeyin bir sonu var sonsuz olan Allah.

Biz bu çarkta bir çiviyiz. Birisi vidayı yerleştirir, diğeri sıkar. Düzen bu. Dünyanın her yerinde düzen bu. Yani siz iktidarsanız sonunda geriye dönüp baktığınız kamunun faydalandığı neleri yaptığınızı insanlar sorgular. Bunları ben havadan atmıyorum” 

 

“76 gün vekaleten görev yürüttüm. Teker teker hangi bakan, hangi parlamenterlerin aradığını kayıt altına aldım. Akıl almayacak şeyler oluyor. "En büyük ben, benim dediğim olacak"

 

"Bunu buraya harca, bunu şuraya harca deniyor" Peki yasa, ihale bunlar nerede? Şahsi paranızı gider bilmem ne deresine atarsınız, ama devletin parasını atamazsınız. Devletin parasını bu şekilde harcayamazsınız. Yok böyle bir şey, bizim yetişme tarzımızda bu yok. Yasa, yönetmelik, hukuk, kural, gelenek ve göreneklerimiz var. Bunlara göre hareket etmeliyiz”  

 

“Ben partililerin telefonlarını bağlatmıyorum. Şu denilse daha iyi olmaz mı, bana böyle bir konu intikal etti, gereğini yapar mısınız? Ama emri vaki bu işleri yürütmek istiyorlar”

 

“Diyelim ki bir yere birisi atanacak. Diyelim ki ismi Ahmet. "Ahmet"in özelliği ne" diyoruz; "Ahmet benden" diyor. Var mı böyle bir şey”

 

“Siyaset bilimlerinde bize şu öğretildi; iktidarda olanlar iktidarın nimetlerinden faydalanırlar. Ama biz ne siyasetçiler gördük, bu kadarını da görmedik.

Mahkeme kararı olan bir kişi görevine iade ediliyor. "Bunu uygulamayalım yine görevden uzaklaştıralım" deniyor. Kolumu değil, kafamı kesseler yine yapmam. Ve bu kişi şuanda emekli oldu şimdi. Bu adam senin devletine de görevini de diye küfür eder”

 

“Geçende Trabzon"a Sait Yazıcıoğlu geldi. Hepimiz dizildik. Devletin polisi zıpkın gibi. Selam vermeye çekindi. Bende başbakan olabilirdim sende benim karşıma geçebilirdin. Yöneten değil, yönetilen olabilirdin. Eninde sonunun da Ankara"da Türk İdareciler Birliği"nin lokaline düşeceksiniz beyler. Nereye kadar 65 yaşına kadar. 65 yaşını bir gün geçirmiyorlar. Afralı tafralı insanlara orada kimse selam vermiyor. Bir balon düşünün şişer şişer en sonunda birisi gelir ve iğneyi batırır”

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.