Futbolu seviyorum. Futbol konuşmayı da, okumayı da.
Hakem hataları, hoca eleştirileri, transferler, federasyon gibi ciddi konularla kafanız şişti biliyorum. Aklınız Trabzonspor"da. Onu da biliyorum.
Benim de
Bir yandan da futbolumuzda.
Trabzonspor"u da, Türk sporunu da bir düşünüyorum.
Türk futbolu için önce Trabzonspor. Yanlış anlamayın, bu bir şovenist söylem değil. Hakça ve gerçekçe bir dilek.
Çünkü ne siz, ne de biz oynanan hiçbir şeyden keyif almıyoruz. O zaman ne gerek var taraftara, ne gerek var bu kadar Digitürk kutusuna! Niye yüzlerce yazar? Neden spor sayfaları ekonomi sayfalarından fazla?
Yalnız
Burada suçlu sadece takımların başındaki hocalar, oyuncular ve yöneticiler mi?
Biraz da biz.
Herkes kendi takımını yazıyor. Ben de Trabzonspor"u. En iyi oynamasını ve illa 4-4-2 oynamasını. Rıdvan Dilmen de Guiza"nın yanına bir forvet istiyor. İstiyor ki, Fenerbahçe başarılı olsun.
Aslında hepimiz biribirinin aynısı takımlar istiyoruz. Trabzonspor, Galatasaray"a, Galatasaray, Beşiktaş"a, sonunda hepsi birbirine benzesin. Benzerlerden biri nasılsa şampiyon?
Bırakın Mustafa Denizli 3"lü defans oynasın. Çağdışı olsa bile.
Herkes aynı sistemle oynarsa, farklılıklar, değişimler, güzellikler ne olacak? Bu ülke futbolu zaten aynı şarkının nakaratı ile geçmiyor mu?
25 yılın değişmeyenleri, lig şampiyonları, hakem hataları Bir de Trabzonspor"un şampiyon olamaması. Diğer ikisiyle Trabzonspor"un durumu arasında acaba bir ilişki var mı..!
Bilmem Siz karar verin..!
Bu yazının sonu.
Haber başlığı; Trabzonspor Brezilya kıyılarında oyuncu peşinde
Seviniyorum.. Yönetim işin ciddiyetinde, eksikleri gördü, takımı güçlendirmek istiyor.
Üzülüyorum
Hani Türkiye"nin Brezilyası Trabzon"du? Nerede Trabzon"un Brezilyalıları? Kendi çocukları.
Denizli Belediye, Gaziantep Belediye, Bakırköy"de mi?
Yoksa Türkiye"nin Brezilyası olduğumuz da bir kandırmacı mı? Diğer kandırmacalar gibi..!