Altındağ’da bir mağaza açılışında bedava bardak dağıtılınca insanlar birbirini ezdi. Fatih’te bedava çorap kapmak isteyenler izdihama yol açtı. Standın üzerine çıkan bir kadın dengesini kaybedip yere çakıldı. “Bedava mezar bulsa içine girecek” insanlara iyi haber: Sivas’ta mezar yerleri bedavaymış.

Denizli’de binlerce takipçisi olan “mevlit bulma” grupları kurulmuş. Yemekli mevlitleri birbirlerine haber veriyorlar. Amaç bedava yemek… “Akkonak Mahallesi’nde mevlit var, sesi geliyor. İncilipınar 1244. Sokak’ta mevlit başladı. Bol etli kuru fasulye, pilav, turşu, çorba...” Zor yaşam koşulları çareler üretiyor.

“Bedava” sözcüğü kulağa hoş geliyor. Bedava nesne, insana ödül kazanmış gibi mutluluk veriyor. Bardak altlığı, emniyet kemeri susturucusu veya tuvalet fırçası; fark etmez. Bedava iyidir. “Bedavaya dünya yıldızı” şeklinde bir haber başlığı gördüm. “Bonservisi elinde” demekmiş bu. Yani futbolcuyu bedava alıyorsunuz, kendisine yılda üç beş milyon dolar ödüyorsunuz; hepsi bu.

“Bedava peynir ancak fare kapanında bulunur.” diye bize bedava akıl verenler büyük ölçüde haklıdırlar. “Hocam, bana bedava çekap mesajı geldi. Yaptırayım mı?” diye sormuş bir vatandaş. “Paran çoksa yaptır.” diye yanıtlamış Profesör Küçükusta. Sonra da açıklamış: Sana bir iki basit test yapar, bir iki film çekerler. Akabinde “şüpheli bulgular” var deyip paralı kısma geçerler: anjiyo, tomografi, pet, endoskopi… Sonunda mutlaka bir şey çıkar: kredi kartından, yüklü bir meblağ…

Ben “bedava” nesnelere kuşkuyla yaklaşırım. Eskiden türlü çekilişlere katılırdık. 15 - 16 yaşlarındaydım. Katılmadığım bir çekilişten adıma mektup geldi. Bir arsa kazanmışım. Tapu işlemleri için fotoğraf ve harç bedeli istiyorlar. Babama, “Bunlar dolandırıcı, göndermeyelim.” dedim. Babam -kaportacı Hasan Usta- hayatında kimseye yanlış yapmamış, ihtimal vermiyor böyle bir şeye. İşlemler onun adına yapılacak. Gitti, vesikalık fotoğraf çekildi, getirip bana verdi; parayla birlikte gönderdik. Birkaç hafta sonra postadan bir tapu geldi ama “sahte olduğu çok belli.” Üzerinden epey zaman geçti, babam önceki yıl öldü. Veraset işlemleri yaptırdık. Bir de ne göreyim? Mamak’ta 73 hissedarı olan bir küçük tarlanın varisleri değil miyiz?..