Trabzonspor, Süper Lig'de oynadığı son 3 maç ve kupada Başakşehir'e karşı sergilenen performanstan sonra Alanyaspor deplasmanında 3-1'lık mağlubiyetle hayal kırıklığı yarattı.
Tam işler yoluna giriyor denilen ortamda, alınan mağlubiyetten çok oynanan oyunla hayal kırıklığı oluşturdu.
Mesele mağlubiyetten ziyade sahadaki görüntüydü. Konsantrasyon sorunu yaşayan, sık sık bireysel hata yapan bir Trabzonspor izledik.
Esasında son maçlarda takım savunması anlamında olumlu sinyaller almıştık. Ancak Alanyaspor maçında sanki her şey sil baştan görüntüsü verildi.
Bir takımın hücum anlamında formda olmadığı, şanssız olduğu dönemler olabilir ancak eğer bir takım hüveyi kazanılmışsa, savunma o maçları kurtarabilir.
Alanyaspor maçında bir kez daha anlaşıldı ki, Trabzonspor'un alması gereken çok mesafe var.
Beşiktaş'ın 3 puan kaybettiği haftada, Alanyaspor maçı çok daha kıymetli hale gelmişti. Trabzonspor hem kötü oyun hem de kötü skorla birlikte böyle bir fırsatı da tepmiş oldu.
Trabzonspor'un bu süreçte 3. olmak adına yarışa tutunabiliyor olmasında, Beşiktaş'ın da Trabzonspor ile benzer bir süreçten geçiyor olması önemli bir faktör. Yoksa bu kadar beklenmedik puan kayıplarına, 3. olmak adına yarış vermek bile bir hayal gibi. Neyse ki, Beşiktaş da en az Trabzonspor kadar öngörülemez bir durumda.
Sezonun 28. haftası geride kalmasına karşın Trabzonspor, henüz ideal 11'ini bulabilmiş bir takım değil. Belli ki, sezon sonuna geldiğimizde de bu belirsizlik son bulmamış olacak. Eğer doğru kadro planlaması yapamamışsanız, böylesine öngörülemez ve sahada ne vereceği kestiremediğiniz bir takıma da mecbur kalırsınız. Trabzonspor bu süreçten en hasarla çıkıp, mevuttakiler içinde bir eleme yapıp, üstünü tamamlayarak daha doğru bir kadro planlaması yapmak durumunda.