Salih Çamoğlu

Salih Çamoğlu

Ah Yatabare vah Yatabare...!

Bordo mavililer Avni Aker’de, şikeci Fenerbahçe’yi ağırladı, karşılaşma başladığı gibi sıfır sıfır sona erdi.

Trabzonspor son dakikada transfer ettiği futbolculardan Yatabare, Cordoza’nın yokluğunda santrafor oynadı.

Ve bu oyuncu ikinci yarı kaçırdığı yüzde yüz gol pozisyonunda, bordo mavili camiaya adeta saç baş yoldurdu.

Yatabare o golü atsaydı, daha doğrusu zor olanı yapıp da topu auta göndermeseydi, şikeci Fener’i yıllar sonra Avni Aker’den puansız göndermek işten bile değildi.

Başladığı gibi golsüz sona eren karşılaşmanın sonucu öyle sanıyorum ki en çok, Teknik Direktör Halilhodziç’i mutlu etmiştir.

Fenerbahçe ile değil Avni Aker’de tarafsız bir sahada bile karşılaşsak, berabere bitecek sonuç hiçbir bordo mavili taraftarı mutlu etmez.

Aslında, akşamki maçı Trabzonspor’un kazanması normal bir sonuç olacaktı.

Çünkü, gol pozisyonları olarak kısır geçen karşılaşmada, net gol pozisyonu açısından Trabzonspor daha etkindi.

Yatabare, Sefa Yılmaz’dan gelen pası penaltı noktasının da önünde, rakip kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda auta atması, karşılaşmanın en net gol pozisyonu idi.

Fenerbahçe belki topla çok oynadı, oyun boyunca topu ayağında çok tuttu, oyunu Trabzonspor sahasında oynandı, buna rağmen şikecilerin Mehmet Topal’ın direkten dönen salahana topunun dışında net bir gol pozisyonları yoktu.

Trabzonspor yeni takım oluyor, bundan sonra takım oyunu oynamaya başlayacak, bunun için Halilhodziç iki-üç aylık zaman verse bile, bir yandan da karşılaşmalar devam ediyor.

İki haftada dört puan kaybetmişsin, bu maçları çok ararsın.

Oynanan iki karşılaşmada kaybedilen dört puana baktığımıza, Erciyes maçında Trabzonspor bir puandan fazlasını hak edecek oyun da oynamadı, pozisyon zenginliği de yoktu.

Fener karşısında hem de Avni Aker’de kaybedilen iki puanı şikecilerin performansı değil, Halilhodziç’in takıma korkak futbol oynatması ve oyunu kendi sahasında kabul etme anlayışından kaynaklandı.

Karşılaşmanın ardından Halilhodziç belki bayram yapmamıştır, benden önceki teknik direktörler döneminde Trabzonspor, şikeci Fener’e kendi sahasında sürekli yeniliyordu, ben Fener’i durdurdum berabere kaldım demeyecek belki ama beraberlikten nemalanmanın hesabını yapacaktır.

Trabzonspor, Fener maçını kazanmalıydı.

Çünkü, karşısında moloz yığını gibi bir Fener takımı vardı.

Enine boyuna fazla top yaptılar, topla çok oynadılar ama forvet elemanlarını topla ceza sahası etrafında ve içinde buluşturacak, gol pozisyonu üretecek hamleleri doksan dakika boyunca yapamadılar.

Trabzonspor defansı eksiklerine rağmen Fener’in forvet elemanlarıyla iyi mücadele ettiler, topa ilk müdahalede bordo mavili defans elemanları girdiği mücadelelerde hep galip çıktılar.

Ezeli rakibimiz Fenerbahçe’de olsa, berabere biten sonucu asla kabul etmiyorum, Trabzonspor yenilmemeye değil, yenmeye oynayacaktı.

Yenmek için sahaya çıkmış olsaydı bordo mavililer, karşılaşmayı kazanmış ve şehirde-camiada beklenen bayram yaşanmış olacaktı.

Defansta Belkalem ve sol açık Varis’i beğendim, her iki futbolcu da Trabzonspor’a faydalı olacaklarını mücadeleleriyle gösterdiler.

Diğerleri için şimdilik olumsuz bir şey söylemek erken, umarım erken zaman içinde Halilhodziç takım kurgusunu ve oyun formatını oturtur, Şenol Güneş döneminde olduğu gibi her hafta ayrı bir onbirle sahaya çıkıp da oyuncuların vücut kimyasını bozmaz.

Orta sahada oynamasına rağmen, Salih Dursun’da hoşuma gitti, eminim bordo mavili taraftarlar da Salih’in tatlı sert futbolunu beğenmiştir.

Salih gibi rakip oyuncuları çimleri öptüren futbolcuları bordo mavili taraftarlar eskiden beri sever.

Futbol dediğin erkek oyunudur, elbette ki sert hareketler de olacak ki, rakibi yıldırasın.

Ancak, Salih biraz profesyonel davranmalı, faulleri biraz daha çaktırmadan ve çift dalıp sarı üstüne sarı kart görüp, iki haftada bir kırmızıya boyanmamalı.

Taraftarı çok beğendim, taşkınlık yapılmaması Trabzonspor taraftarının şanını göstermiş olması açısından örnek bir tavırdı.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.