Şimdi Trabzonspor"un Konyaspor ile oynadığı ve kaybettiği lig maçının üsteki başlıkla ne alakası var diye düşünenleriniz olabilir.
Var var! Hem de direk bağlantılı.
FİFA VE UEFA futbolun daha geniş kitlelere yayılması zevkli ve heyecanlı bir oyun haline gelmesi için milyonlarca dolarlık araştırma yapıyor.
Kural getiriyor. Uğraşıyor, didiniyor.
Şimdi size soruyorum; Konyaspor karşısındaki Trabzonspor, futbola ekstra seyirci mi kazandırır yoksa seyirci mi kaybettirir?
Şu oyunu hayatında ilk kez izleyen birini bir daha stada hangi güç getirebilir?
Yani Trabzonspor"un gücünü bilmesem Trabzonspor"da bir çok futbolcu Eki Kaptan Ünal Karaman"ın çalıştırdığı ve 6 maçtır galibiyet yüzü görmeyen, 3 gün öncede Gençlerbiği"nden yarım düzine gol yiyen Konyaspor"u kurtarmak( !) için sahaya çıktı diye düşüneceğim.
Ya ayıptır, yazıktır, günahtır
Trabzon parça parça gözlerimizin önünde eriyor, çaresizlik içinde seyrediyoruz. İtibarını büyüklüğünü yitiriyor, hepimiz biçare
Sahadaki futbolcuların bir çoğu ne antrenör ne yönetim nede taraftarı sallıyor.
Bakın bakalım skoru değiştirmek için poposunu yere koyan futbolcu var mı sahada
90 dakikayı bir göz önüne getirin
Hangi birini yazacağım şimdi.
Bu takım, hücuma hızlı çıkamıyor çünkü oyuncuların bir çoğunun, teknik kapasitesi rezalet. hızı ve temposu düşük.
En kötüsü de hızlı düşünüp hızlı uygulayamıyor.
Bir oyuncunun hızı,100 metreyi kaç saniyede koştuğuyla ölçülmez. Eğer beyni ağır işliyor ve hızlı düşünmüyorsa, isterse
Trabzon bu nedenle hızlı hücum yapamaz, organize hücum da yapamaz. Rakibi eksikte yakalayamaz.
Yaratıcı oyuncu sayısı az, teknik becerisi üst düzeyde olan oyuncu sayısı da az.
Yanında boşta bulunan takım arkadaşına atması gereken pası, 4 taksitte atan futbolcu topluluğuyla bu kadar olur. Bizimkiler, yanındaki arkadaşına topu verip, boş alana koşmayı düşünene kadar, rakip zaten kendi ceza alanı civarında yeterli tedbiri alıyor.
Bu futbolcular topu tutmadan 3 pası arka arkaya yapamaz. Neden mi? Birinci nedeni, oyuncuların böyle bir çabası ve düşüncesi yok.
İkinci nedeni ise yetenekleri sınırlı, yani kendi arkadaşından daha çok rakibe pas atıyorlar
Trabzon, Konyaspor karşısında işte bu hataları yaptı.
Büyük takımlar oyunun temposunu kendi ayarlar.Bunu da topu ayağında tutarak, rakibe oynama alanı bırakmayarak yapar. Rakibin, aksiyon sahalarını daraltarak birebir üstünlük sağlayarak yapar.
Rakipten daha fazla koşarak, mücadele ederek yapar.
Bizimkilerin en iyi yaptığı iş, rakibi seyretmek, (lütfen) koşmak ve rakibin pas almasını beklemek
Dünyada hiçbir futbolcu, pas atacağı takım arkadaşı, iki rakibin markajı altındaysa ona pas atmaz, bizimkiler onu bile beceremiyor.
Bütün pas tercihleri yanlış
Boştaki takım arkadaşlarına pas atmak yerine, ilk gördüğü adama pas atıyorlar. Pası alacak adamın pozisyonu umurlarında bile değil.
Oyunda yön değiştirmek ise hak getire
Bordo-Mavililer 200 Gros tonluk kuru yük gemisi gibi sağdan sola veya soldan sağa bir haftada(!) ancak dönebiliyor.
Bu takım bundan iyisini yapar mı?
Yapabilir.
Yapsa bile bu takım zirveyi zorlamaz. Sadece orta sıralarda mücadele eder.
Bize de böyle manevi işkence yapar.
Trabzon Konyaspor karşısında bekleneni veremedi.
Manisaspor maçının diriliği bu maçta yoktu.
Ancak Gökdeniz"in kırmızı kart gördüğü pozisyon,kesinlikle penaltıydı. Fırat Aydınus, Gökdeniz"in kendini aldatmaya yönelik, hareket yaptığını düşündü.Futbol oynamamış bir hakem,ancak o pozisyonu o kadar süzerdi zaten.
Rakibi geçmiş bir forvet oyuncusu,kale
Nerden bilsin bunu hakem Aydınus.
Genç genç genç hakem diye tutturursanız bu olur işte
Genç olup olmadığından daha önemli olan, hakem olup olmadığı.Bu kadar basit pozisyonu süzemeyen birinden de hakem olmaz.
Trabzon kötü oynarken hakem Fırat Aydınus"ta cellat rolü üstlenince skor bu oldu işte
Ben Trabzonspor için iki ayrı suç duyurusunda bulanacağım.
Birincisi FİFA ve UEFA,ya
Futbolu çirkin oynayıp Futbol seyircisinin sahadan uzaklaştırıyor
ikincisi de Trabzon Cumhuriyet Savcılığına.
Avni Aker"i dolduranların yanı sıra bu takımın maçlarını TV lerden izleyen Bordo mavili taraftarlar manevi baskı ve işkence altında.
Koşmayan mücadele etmeyen, rakibe baskı yapmayan.Rakibin güzel hareketlerini izleyen oynamak için topun ayağına gelmesin bekleyen ,topu almak için bir adım yürümeyen,ilk toplara sahip olamayan yanlış pasları gelenek haline getiren bir takımımız var
Sonuç da bu işte
Artık Revizyon şart
Birkaç kişi de değil
İskeleti değişmek gerek.
En önemlisi de anlayışı değişmek
Salla başı al maaşı devri bitmeli
En ucuzu yılda 1 trilyon alıyor. 2 adım mesafeye pas atamıyor