Beşikdüzü’nden Soma’ya!

2000 yılında Beşikdüzü’nde deniz kazasında, Mayıs Yedisinde kaybettiğimiz  38 can…

Soma’da  Maden kazasında kaybettiğimiz 301 can…

◊◊◊

38’ den 301 çıkar mı?

Çıkarsa ne kalır geriye?

Acı, hüzün ve çaresizlik!

Demiş ya şair, “En fazla bir yıl sürer 20. asırda ölüm sancısı” diye sonradan da unutulur gider.

Yeni 38’ler, yeni 301’ler yaşanıncaya kadar.

◊◊◊

Sorumsuzluk!

Tedbirsizlik!

Umursamazlık!

Bunları kadere eşitlersek böyle acılar yaşamak bizler için kaçınılmazdır!

◊◊◊

İzin verirseniz 20 Mayıs 2000’de yaşadığımız acı deniz kazasından hemen sonra kaleme aldığımız yazımızı tekrarlamak istiyoruz.

Bakalım ne değişmiş o günden bu güne?

Beşikdüzü’nde deniz kazasında ve Soma’da kaybettiğimiz tüm insanlarımıza Allahtan rahmet diliyoruz.

◊◊◊

MAYIS YEDİSİ

Bugün Mayıs Yedisi.

Yani Miladi 20 Mayıs.

Yuttu hepimizi deniz.

O ne öfkeydi be Karadeniz!

◊◊◊

Adı Burcu'ydu, öğrenciydi.

Adı Ayten’di, öğretmendi, büyük ve güçlü bir Türkiye idi hayali.

Adı Emine, bir anneydi, eşini toprağa vereli yakın zamandı.

O gün, çocuğunu memnun etmekti amacı.

Adı Ali’ydi, gurbete çalışmaya gelmişti gurbetçiler diyarına.

Adı Okan’dı, , onun için de durdu artık zaman.

Adları ne fark eder ki, Emine, Ayşe, Ali, Hasan…

Hepsi, hepsi bizden biriydi.

◊◊◊

Neler gördük neler…

Depremler, yangınlar, kazalar, savaşlar…

Ne acılar çektik ne acılar!

Demirden çaldık, çimentodan çaldık bina, binalar yaptık.

Deprem oldu yerle bir oldu her yer.

Yıkıldı, yıkıldılar, yıkıldık!

Ulusça acılara büründük.

Allah’tan dedik, kader dedik, alınyazısı dedik.

◊◊◊

Ateş düştüğü yeri yakar!

◊◊◊

Birayı, rakıyı, votkayı çekti sünger gibi, buldu şişenin dibini,

Geçti direksiyon başına ,

Biletli yolcu sayısı 40, kurtulanlar 9.

Kader dedik, alınyazısı dedik, Allah’tan dedik.

◊◊◊

Ateş düştüğü yeri yakar!

◊◊◊

Tuttuğumuz takım galip geldi, şampiyon oldu, olduk.

Ne ihtiyaçsa, şampanya niyetine silahları patlattık.

Ve bir yaşındaki çocuğun hayatına hep birlikte kıydık.

Yine her zamanki gibi alınyazısı dedik, kader dedik, Allah’tan dedik.

◊◊◊

Ateş düştüğü yeri yakar!

◊◊◊

Denizde dalgalarla boğuşan iki kayık.

Sanki bir yayık.

Avuçlarımızda iki kayık.

Avuçlarımızdan kayıp.

Dalgalarda kayık.

Dalgalarda kayıp.

◊◊◊

Ateş düştüğü yeri yakar!

Ateş düştü bağrımıza, bağrımızda alevler yanar.

◊◊◊

Ulu Rabbimiz miydi bize demirden, çimentodan çalın diyen!

Alkol al direksiyon başına geç diyen!

Şehrin göbeğinde ulu orta silahını ateşle diyen!

Yaratılanların en üstünü olma inceliğini kavramaktan alıkoyan!

Hayır dostlar hayır!

Kendi yanlışlarımızı, eksikliklerimizi, yetersizliklerimizi Allah’tan bilmeyelim.

Alınyazısı demeyelim.

◊◊◊

Kıymayalım kendimize.

Düşmeyelim birbirimize.

Suçlamayalım, suçlanmayalım.

Var olmanın sorumluluğuyla gerekeni yapalım.

Ortada varsa bir yanlışlık, önce kendimizde arayalım.

Hep birlikte üzerimize düşeni alalım.

◊◊◊

Ateş düştüğü yeri yakar!

Ateş düştü bağrımıza, bağrımızda alevler yanar.

◊◊◊

Bugün Mayıs Yedisi,

Yani Miladi 20 Mayıs,

Yuttu hepimizi deniz,

O ne öfkeydi be Karadeniz!

◊◊◊

Dün Beşikdüzü, bugün Soma.

Var mı dünden bugüne anlayışta bir farklılık?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kadir Can Arşivi

Yönetim istifa!

19 Şubat 2018 Pazartesi 10:46

Biliyor musun Usta'm , acıdan mayhoşuz?

14 Şubat 2018 Çarşamba 15:06

Elde kaldı kocaman bir hiç!

29 Ocak 2018 Pazartesi 13:27

Kazanacaksın Trabzon’um

27 Ocak 2018 Cumartesi 17:56

Sadece geriden gelip maç kazanmak güzel!

20 Kasım 2017 Pazartesi 13:55

Ihlamurlar çiçek açtığında mı?

11 Eylül 2017 Pazartesi 11:30