Bu düşünce sadece bizlerin değil dünya milletlerinin de kabul ve takdir ettiği, yatsınamaz her mecrada beyan ve kabul edilen ihtişamla bakılan inkar edilemez bir gerçektir.
Buna rağmen kendisi ve milleti ile barışık olamayan bazı kişi ve gruplar, Cumhuriyet düşünce devrim ve kazanımlarını kabullenememiş, fırsat bulduklarında eleştirmek, yıkıma uğratmak ve eski köhlemiş, karanlık zihniyete milleti mahkum etmek için bazen modern görünümlü bazen merdiven altı bazende açıktan saldırılarda bulunmaktadırlar.
Cumhuriyet düşünce sistemi kusursuz değildir. Elbette eksik yönleri vardır. Bizlere düşen eksik yönleri giderip daha yaşanabilir demokratik ortamı geliştirmek ve yaşatmaktır.
Bir kısım kötü niyetli muhterisler eksiklikleri fırsat görüp geriye dönmek, milleti tek adam sultasına sokmak ulusun elde ettiği kazanım ve değerlerini yok etmek kendi ikbal ve menfaatlerini devam ettirmek niyetindedirler. Yani amaçları "üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir.
Bu necip millet binlerce yıllık tarihinde yaptığı devrimlere her gün yenisini ekleyerek bugünlere gelmiştir. Büyük bedeller de ödeyerek gelmiştir.
Bazı dönemlerde aslını unutan mankurtlar, sırtlanlar, menfaatçiler, dalkavuklar, yalakalar, kraldan fazla kralcı kesilenler öz değerlerinden ödünler vererek aslından uzaklaşmış ve millete karanlık, makus dönemler yaşatmıştır. Yüce Allah her defasında aziz milletimize verdiği güç kuvvet kudret ve feraset ile bu dönemi kapanmış kararmış zihniyete fırsat vermemiş, Türk milletinin yaşadığı kara günleri atlatmasına yol vermiştir.
Bu aziz millet; her defasında köhnemiş, kökleri çürük zihniyete ve aslını inkar edenlere gerekli dersi ve cevabı vermiş, her rengin bütünleştiği gökkuşağı gibi demokrasi şemsiyesi altında buluşmasını bilmiştir.
20. yüzyılın başlarında da aynı günleri ulusa yaşatanlara karşı ulusun öz evlatları aydınlanma fitilini ateşledi ve her gün gelişen değişim, gelişim düşüncesiyle yarınlara adım atmaya devam etti.
Ancak milletin öz değerlerinden kopuk, değerleriyle barışamayan, kendisi gibi değil başkası gibi olmak isteyen, aslını inkar eden düşünce ve değerler yoksunu modern görünümlü mandacı yüzsüzler hep olmuş olmaya da devam edecektir.
Kahraman Türk milleti ve devleti uyanık olacak olmaya da devam edecektir. Bunlara gerekli cevabı er veya geç verecektir.
Herşeye rağmen unutulmamalı ki, bu kutlu toprakların kahraman evlatları; kökünden ve mayasından aldığı güç kuvvetle her defasında bu mankurt, mandacı zihniyetin haddini bildirmiş cezasını kesmiş kesmeye de devam edecek ve milletin önünü açarak demokrasi yolunda ilerleyecektir.
Cumhuriyeti ve düşüncesine sahip çıkan vatanperver kahramanlar; özü ile barışık, özüne sahip, geleceğe ışık yakan, kendini aşan, her gün üzerine yenisini koyan, surlarda açılan gedikleri dolduran tutum, tavır, davranış ve düşünce sistemini koruyup geliştirmeye devam edecektir.
Bu necip millet sahte duygu gözyaşları ve düşünceleri ile kendi kaderini korumak kendisine sureti haktan görünenlere karşı aman vermeyecek, acımayacak, demokrasinin özünden taviz vermeyecektir.
Cumhuriyet; Türk ulusunun son yüzyılda kendisini aşma, kendi olma yolunda aydınlanma meşalesidir. Bu meşaleyi hiç kimsenin söndürmeye gücü yetmeyecektir. Çünkü; Cumhuriyetin milletin ta kendisi olmuştur. Düşünce meşalesini söndürmek için ortaya atılanlar aşikar olacakları gibi millet tarafından gerekli karşılığı bulacaklardır.
Türk kültürü ve Cumhuriyeti, ne doğunun ne batılı kültürlerin bir ürünüdür. Yüzyıllar sonunda milletin yarattığı öz değerler ve kültürler bütünüdür. Türk ulusu dünya tarihinde başarmış çok nadir milletlerden biridir.
Cumhuriyet düşüncesi ve disiplini bu milletin mayasıdır, kardeşliğidir, birliğidir, sevgisidir, saygısıdır, adabıdır. Özgürlüğüdür, bağımsızlığıdır, hür iradesidir, milletin ta kendisi ve benliğidir. Karanlıktan kurtuluşun reçetesidir. Kalplere dokunan sevginin damlası, mutlu yarınların kapısıdır.
Bilimin, fennin, irfanın, ahlakın yeni ufukların kapısıdır. Bu aziz millet bu kapıdan girmiştir. Ne yaparlarsa yapsınlar artık geri dönüş olmayacaktır. Geri dönmeye çalışanlar ancak beyhude çaba içerisinde olacaklardır. Kendi karanlık dünyalarında debinip duracak, batamaya mahkum olacaklardır.
Ey Türk Evladı ! Şunu bilesin ki:
Aziz milletimiz, değerlerine sahip çıkmış ve onu yüceltmiştir. Kendisini karalayanları, yarattıkları olumsuz ortamı unutmamış, unutmayacaktır da. Hatta zamanı geldiğinde bu büyük kazanımlar, olanları tarihin derinliklerine kara leke olarak gömecektir.
Aslolan kişilerin iradesi ve beyanı değildir, gerçek olan yüce Türk ulusunun düşünce ve iradesidir. 99. yılını tamamlayıp 100. yılının kapısını araladığımız Cumhuriyetimizin, düşünce ve fikriyatının sonsuza değin devamı için birliktelik içinde hep beraber nice yüzyıllara.....
Bu vesile ile başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını, tüm aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle şükranla anıyorum. Kabirleri nur, mekanları cennet, ruhları şad olsun. Nice 99 yılları yaşamak dileğiyle...
Tüm ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı'nı en kalbi duygularımla kutlarım.
Varolsun Anavatan, yaşasın TÜRKİYE CUMHURİYETİ...
