Dünya var olduğundan bu yana doğal olaylar gibi insan davranışları da aynı biçimde süre gelmiş ve tekrarlanmıştır (Uniformitarianism).

Bu nedenle MÖ 44 yılında söylenen ‘ Sendemi Brutus’ özdeyişi günümüz siyasetinde ve sosyal yaşamında geçerliliğini korumaktadır.

Farklı insan davranışlarının esas nedeni genel olarak eğitim, siyasi, sosyal ve ekonomik koşullara bağlanmaktadır.

Oysa insanlık tarihi boyunca değişmeyen hırs, ihtiras, ihanet, ikiyüzlülük, bencillik, vefasızlık gibi duygu,  düşünce ve davranışlarımızın 21. Yüzyılda da geçerliliğini halen koruması farklı kişiliğimizin esas nedeninin DNA’mızda şifrelendiğini ima etmektedir.

Öyleyse davranışlarımızı kontrol eden bizi başarılı veya başarısız kılan nedir?

Sonradan kazandığımız ahlak, dürüstlük, fazilet ve çok çalışma alışkanlığı mı?

Yoksa yaşadığımız sosyal ortamı otomatik olarak algılayan DNA’larımızın gösterdiği acımasız, ahlak dışı olabilecek ancak sonuç alıcı yol ve yöntemler mi?

Eğitim koşullarının olmadığı ‘Tarihsel Jeolojiye’ göz attığımızda canlıların hayatta kalabilme şanslarının ancak kendi DNA’larının yönlendirmeleriyle gerçekleştiğini görüyoruz.

Ancak günümüzdeki eğitim koşulları biz insanların DNA’sını kısmen de olsa değiştirebilmiştir.

İnsanı hayvandan ayıran en önemli faktör insanının aldığı eğitim doğrultusunda DNA veya genlerinin yönlendirmelerine bir bakıma sansür uygulayabilmesidir.

HABİL VE KABİL

Kutsal kitaplara göre Adem ve Havva’nın büyük oğlu Kabil, kardeşi Habil’i öldürerek tarihe ilk katil insan olarak geçmiştir.

Sebep?

Kıskançlık.

ET TU, BRUTE? "Sen de mi Brutus?"

MÖ 44 te Sezar’ın bir grup senatör ile birlikte en yakın arkadaşı Brutus tarafından sırtından bıçaklandığında ölmeden önceki söylediği son sözdür.

Bu nedenle insanlar bu özdeyişi ihanete uğradıklarını hissettikleri zaman söylerler.

Günümüz güncel politik ve sosyal yaşantıda çok sık rastlanan veya yaşanan bir olay değil mi?

Eğitimli, refah düzeyi yüksek insanlar, akademisyenler, doktorlar, mühendisler, iş adamları üst düzey bürokratlar aynı suçu aynı duygu nedeniyle işlediğine göre zaman içerisinde değişen nedir?

Yanıt:

Değiştirilememiş DNA faktörü

Yani, kıskançlık, bencillik, hırs ve ihtiras.

MAKYAVELLİZİM

Makyavelizm daha yakın tarihte, 1500’li yüzyılda, İtalyan düşünür ve politikacı Niccola Machiaveli’nin düşünceleri üzerine kurulu bir yaklaşımdır.

Machiaveli devlet yönetimi ile ilgili düşüncelerinin temelini 1532 yılında yazılmış ‘Prens’ adlı kitabında açıklamıştır.

 Devleti yöneten prensin duygularına kapılmadan ve acıma duygularını bir kenara bırakarak devleti yönetmesi gerektiğini belirtmiştir.

 Gerektiğinde bir insanın devlet tarafından öldürülmesinin çok daha fazla insanın yaşamasını sağlayacağını belirterek prense öğütler vermektedir.

Temelinde bu görüşlere paralel olarak başka bir bakış açısı da "Amaca ulaşmak için her türlü araca başvurmanın uygun olduğu." savıdır.

Günümüz dünyasında bu görüş büyük ölçüde geçerliliğini korumakta olup,  çoğu Başarılı kişilerin ve ülke yöneten liderlerin el kitabı durumundadır.

ÜÇ MAYMUN

Birisi duymayan, birisi görmeyen, birisi konuşmayan maymunlardır.

Üç maymunu oynamak demek, kişisel çıkarlarımız doğrultusunda görmedim, duymadım, bilmiyorum demektir.

Çok etkili olan bu yöntem başımızı bir çok beladan kurtarırsa da vicdan sahibi olanlarında yüzünü bir parça kızartır.

OPURTÜNİZM

Oportünizm ya da fırsatçılık olaylardan bencil avantajlar edinen bilinçli politika ve uygulamadır.

 Prensiplere ve diğer bireylerin karşılaşacağı sonuçlara asgari önem verir.

 Opurtünizm kişisel davranıştan ülke yönetimine kadar geniş bir geçerlilik alanına sahiptir.

Sonuç: İnsanı hayvandan ayıran en önemli faktör insanının aldığı eğitim doğrultusunda DNA veya genlerinin yönlendirmelerine bir bakıma sansür uygulayabilmesidir.