Platon anne ve babasının yardımıyla Soktates'in öğrencisi olur. Onun fikir ve düşüncelerine inceler. Sokrates'in düşünceleri sebebiyle idamından sonra Platon Devlet'i yazar.

Devlet Sokrates'in düşüncelerini diyaloglar şeklinde anlattığı kitabıdır. Elinizdeki eserin yallaşık 2500 yıllık bir eser olmasının yanında sizi en çok bugüne uyarlanabilir tespitlerin etkileyeceğini göreceksiniz.

İyi bir devlete giden yolda iyi bir insan ideali de oluşturmasının yanında bence kitabın en önemli kısımlarından biri diyalektik düşünceyi öne çıkarmasıdır. İyi nedir, kötü nedir, herkes her koşulda iyi kalabilir mi, doğru ve yanlış nedir, gibi birçok kavram incelenecek iyi bir devlet için hangilerini yetiştirmemiz gerektiği daha da önemlisi nasıl yetiştirmemiz gerektiği anlatılacaktır. Eğitim sisteminin nasıl olması gerektiğinden, devlet koruyucularının nasıl olması gerektiğine kadar devlet yararı için nasıl insanların seçilmesi gerektiği irdelenmiştir.
Koruyucuların anlatıldığı kısım benim baya dikkatimi çekmişti. Kendilerine ait mülkleri olmaması gerektiği kısmında bir durdum mesela. Ama anlatmak istediği o insanların düşünce yapısının da tamamen devlet yararına olarak şekillendirilmesi gerektiğiydi. Mutlu olmaları değil işlerini iyi yapmaları önemliydi.

Herkesin kendi işini yapmasının ne kadar önemli olduğundan bahsedilen kısım da beni oldukça etkileyen kısım oldu. Hatta daha ileri gidilerek insan bedeninde bireyin de böyle bir sistem kurması gerektiğinden bahsediyordu.

Müzik ve jimnastiğin edebiyatın, benzetmenin eğitim açısından konumlarından meşhur mağara benzetmesine kadar hayranlık duyarak okudum. Aklıma takılan yerleri uzunca düşündüm bu yüzden okumaya aralar verdim. Sorgulayıp devam ettim. Hala okumadıysanız en kısa zamanda alıp okumanız, yaşadığımız dönemle birlikte değerlendirmeniz dileğiyle... Keyifli okumalar.

Alıntılar
"Onun için çocukları önceden bu beklenmedik duruklara alıştırmalı, dostum. Daha cocukken onlara kanatlar vermeli ki,gereğinde uçup kaçabilsinler."

"Eğriliğin son kertesi, doğru olmadan doğru
görünmektir."

"Müzikte yol değişti mı, devletin anayasası temelinden sarsılır"

"Doğruluk, en
iyi şeyle en kötü şeyin ortasında, yani haksızlık edip ceza
görmemekle, haksızlığa uğrayıp öç alamamanın arasın-
dadır. Bu iki şeyin arasında olan doğruluk iyi bir şeydir
diye sevilmez: Ona değer verdiren, insanın hep haksızlık
etmeye gücünün yetmemesidır. Gücü yetseydi, haksızlık b
etmeyi, haksızlığa uğramayı ortadan kaldırmak için kim-
seyle anlaşmaya kalkmazdı."

"Demek ki kim ne derse desin, insan ne kadar zorbaysa o kadar da köledir. En kotu insanlara yaranmak isteyen, aşağının bayağısı, kötünün kötüsü olmaz mi?İsteklerini biraz olsun doyuramaz bu adam. Her zaman birçok eksiği vardır; içini toptan gören bir göz için aslında fakirin fakiridir; ömrü boyunca da korkular, kaygılar içinde kıvranır. Zorbanın hali böylece; ezdiği insanların haline benzemiyor mu?"