Salih Çamoğlu
Trabzon’un verileri umut verici
Zaman zaman üzerimize vazife sayarak, bölgemizde gelişmekte olan turizm sektörüyle ilgili bir şeyler yazmaya çalışıyoruz.
Geçen hafta içinde yine bir yazımızda, bölgemizi, ilimizi yeni yeni keşfetmeye başlayan Arap turistlere iyi davranılması yönünde görüşlerimi kamuoyuyla paylaşmıştım.
Önceki gün Trabzon Valisi Abdil Celil Öz’ün turizm verilerini açıklamasının ardından, bu sektörü verilen önemin artırılması yönündeki çabaların ne kadar önemli ve ehemmiyetli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Batılı turist Trabzon’a fazla gelmiyor, çünkü batılı turistlerin yılın on iki ayında Trabzon’u tercih etmeleri için elimizdeki en önemli done olan Sumela Manastırı’nı yeterince pazarlayamama gibi bir sıkıntı ile karşı karşıyayız.
Buna sıkıntı da denmez, beceriksizlikten başka bir şey değil Sümela’nın pazarlanması.
Batılı turist gelmiyor, tek tük geleni de Trabzon’da kalmayı tercih etmiyor.
Gemiden uçaktan iniyor, kısa bir şehir turu yaptıktan sonra yolculuğuna devam edip gidiyor, başka arayışların peşinde koşuyor.
Dolayısıyla, batılı turist sayısında önemli bir artış yaşanmıyor.
Ancak, Trabzon’u son yıllarda keşfeden ve sayıları giderek artan Arap turistler bizlerden kaynaklanan her türlü olumsuzluğa rağmen sayıları artarak gelmeye devam ediyorlar.
2014 yılının dokuz aylık bölümünde Trabzon’a gelen Arap turist sayısı 292 bin, Vali Öz’ün açıklamış olduğu resmi rakam bu.
Bu sayının neredeyse 200 bini Uzungöl’ü ziyaret etmiş, diğerleri ise Trabzon’un merkezde veya merkeze yakın yerlerde konaklamışlar.
Arap turistlerin Trabzon’da kalma süreleri ortalama bir hafta, bir haftalık konaklama süresi içinde şehrimize kişi başına bıraktıkları döviz bin dolar.
9 aylık dönemde Arap turistlerin şehrimize bıraktığı döviz 300 milyon dolar.
Bu kadar döviz başka hangi sektörden şehrimize girer ve dönüşür.
Arapların Trabzon’da aldıkları konut sayısı giderek artıyor, konut sektörüne de büyük hareketlilik katıyorlar.
Çok ilginçtir, Arap turistler yaz aylarında Trabzon’u tercih ettikleri için yeterince otel ve yatak kapasitesi olmadığı için yaz aylarında gelen turistlerin bir kısmı da misafirhanelerde konaklıyor.
Arap turistlerin yüzde 10’unun üç aylık yaz döneminde misafirhanelerde konakladığı yalan değil, gerçek.
Böyle olunca da turizm olmuyor.
Bunun için turizm sektörüne yeni yapılan otel ve tesis yatırımlarını bir hayli önemsemek lazım.
Trabzon’u tercih eden Arap turistler genelde ülkelerindeki orta sınıfı oluşturan insanlar, zenginlerini Trabzon’a çekmenin de bir çaresi olsa gerek.
Trabzon ne yapıp edip, Arap turistlerin sayısını artırmak ve zengin sınıfı da çekmenin çarelerini aramak, bunda da hedefi yakalamalı.
Kişi başı bin dolar bırakmaları ne demek, bırakılan bu dövizden herkes nasibini alıyor, daha fazla turist gelirse daha fazla döviz bırakırlar, turizm hareketinden nasiplenenlerin sayısı da buna göre artarak devam eder.
Turistlere iyi davranmak gerek, özellikle Arap turistleri küçümsememeli, onlara daha iyi imkanlar sunmak için şehirde top yekun bir seferberlik başlatmak gerekiyor.