Recep Ergenç

Recep Ergenç

Yaylalardaki talan

Kamu otoritesinin gücünü kullanarak haksız çıkar sağlayanlar (para, mal, mülk edinenler) kadar,

yaylada kaçak kondu yapanlar da hırsızdır...

Yayla gecekonducuları yalnız bugünümüzü değil, geleceğimizi de çalmaktadırlar.

Çünkü;

Elli metrekarelik yayladaki gecekondu, beşyüz metrekare yayla otlağının da yok olmasına neden olmaktadır.

Sorsan, “Beş yüz metrekare otlaktan ne olur” diyecekler.

Kural tanımaz gecekonducu yaklaşımı, Zigana’nın güneyi (Gümüşhaneliler) ve kuzeyi (Trabzonlular)konducu yaklaşımla parsellenmekte; yaylalarda bedava taze otla beslenecek hayvanlarımızın yaşam alanlarının azalmasına;

Yazın taze otun, kışlık otun da yok olmasına neden olmaktadırlar.

Otun olmaması demek; Akçaabat köftesinin kekik kokulu etinin, peynirinin, tereyağının yok olması demektir.

Akçaabat’ın Hıdırnebi’sinde ve diğerlerinde durum

Seçim sathı mahallinde,

Yayladaki gecekonducular hızlandılar.

Geri dönülmez noktaya hızla yaklaşılıyor.

Hıdırnebi’de kondulaşma hızı inanılmaz.

Sorduk, “Yok mu buna dur diyen?”

Belediye yıkım ekipleri karşılarında merkezin gücünü buluyormuş.

Cezalar yazılıyor (muş), yazılıyor da ne oluyor?

Yazılan birkaç kuruşluk ceza, konducular tarafından “kondunun meşrulaştırması olarak” anlaşılmasından başka bir işe yaramıyor.

Beşikdüzü, Şalpazarı, Vakfıkebir, Akçaabat, Trabzon, Maçka ve Ofluların güneye; yaylalara kadar otun peşinden, büyük ve küçükbaş hayvanlarla günlerce süren yolculukları yüzlerce yıllık ritüellere dayanır. Bu ritüellere dayalı yapılan ekinlikler “ yayla şenlikleri” adı ile anılmaya başlanması yadırgatıcıdır..

Otçu haftaları da öyle.

Hayvancılık, otun ardından gitmekti. Akçaabatlı, Maçkalı, Şalpazarlı, Vakfıkebirli, Beşikdüzülünün güneye, Kürtün ve Kelkitlinin Kuzeye göçün Kadırga’da yaptıkları büyük ritüelile finale taşınır.

Yayla Ritüelleri mi, şenlik mi?

Günlerce tepilen horon “ritüelin” ayrılmaz parçasıdır. Ritüellerde çoğu zaman trans halinde oynanan horon, sadece horon değildir. Kuzey ve Güney’in de buluşmasını anlatır.

Gerek Akçaabat gerekse Kelkit ve Kürtün için bu ritüeller “turizm” için bulunmaz zenginlik kaynağıdır.

Türkmen Başkanla Cemil Usta’da buluştuk

Cumartesi günü, Köfteci Cemil Usta’nın Düzköy yolu üzerinde Akçabat Köftesi üretim tesisinde Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen ile bir araya geldik.

Birkaç gün önce Hıdırnebi’ye kadar çıktığımızdan söz ederek, Hıdırnebi’ deki yapılaşmadan haberi olup olmadığını sordum. Yaylalarda kondular için alınan mahkeme kararları üzerine,  yıkım ekipleri gönderildiğini, ancak Orman personelinin engellediğini anlattı. “Sadece yaylalar değil” diye başladığı ikinci cümlesini şöyle sürdürdü:

“Vatandaşın istediği yere ev yapması sonucu 2500 km yol ağına ulaştık. Bu uzunlukta yol ağının bakım onarımının altından kalkılamaz”.

Tekrar bir araya geleceğiz

Sihir yok beyler; geleceği bilimin öncülüğünde kurgulamak için Başkana Sivil Toplumla diyalog kurması önerisinde bulundum.  O da olur dedi.

Yaylayı talan edene de, her istediği yere plansız programsız ev yapana da dur demek için ortak akla ihtiyacımız var.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.