Recep Ergenç
Yok Olan Sahillerimiz mi Geleceğimiz mi?
Trabzon’un siyah kumlu 119 (yüzondokuz) km doğal plajlarına o kadar çok müdahale etmişiz ki, geride kalanlar artık metrelerle ölçülebilen toplam 19 (ondokuz) km kalmış.
Buna rağmen bütün sahil ilçelerimizin deniz dolgu projesi var; Arsin’in “yatırım adası”, Yomra’nın “golf sahası…” ve Büyükşehir Belediyesinin (BB) Ortahisar’da Gülcemal dolgusu var.
BB Gülcemal ile yeniden doğal kıyı oluşturma adna projeyi başlattı.
Beşirli’den taa Ganita’ya dolgu ile kıtı (kumsal) oluşturma gayretş var.
Bu dolgu İmkansız değil ama dünya örneklerinden alınacak çok ders var.
Dolguyu zorlaştıran dolgu yasa ve yönetmelikleri var.
Trabzon’da renkli bilbordlara asılan Gülcemal tantım resimlerine, ilk Akyazı animasyonunda olduğu gibi bayılmıştık.
Neyse, dolguda ilk imalat, Trabzon’un en uzun mendireğinin yapıldığı açıklandı.
Gülcemal için üç kök soru var: Fayda maliyet analizi yapıldı mı, yasa ve yönetmeliklere uyuluyor mu, benzer bir uygulama karada yapabilir mi?”
Bir soru da en uzun mendirek ile ilgili, soru şu; Şimdi Gülcemal’da marina mı yapılacak?
Araştırdık, hiçbir yerde marina kaydı yoktu.
Gülcemal için en sonra söyleyeceğimizi başta söyleyelim: Sanki denizde her türlü uygulama yapmaya hakkımız var.
Denizin imarı yok, yapılabilir!
Gülcemal dolgusuna ilk karşı çıkış ise Ziraat Mühendisleri Odasından (ZMO) geldi.
Karşı sesler
Önce ZMO Odası; Değerli tarım toprağını Gülcemal dolgusuna geri dönülmez şekilde dökmeyin, denilerek yasa ve yönetmelikler BB’ye hatırlatıldı.
BB tarım toprağı dökmeye, her kamyondan 70 (yetmiş) TL almaya devam etti.
Bir uyarıda İMO’dan
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO); Yine yasa yönetmelikleri göstererek “dolgu sahaları” ile “hafriyat döküm sahaları” ile ilgili yönetmelikler işaret edilerek BB’yi uyardı.
Uyardılar da ne oldu?
tınn…
Sırada Doğa Tarih’de
Doğa Tarihin başkanı, KTÜ Deniz Bilimlerinden Dr. Coşkun Eruz’ün “kıyı müdahaleleri” konulu sunumunu bir avuç ama duyarlı Trabzonlu ile izledim. Erüz Hoca Kıyı müdahalelerini özetlediği sunumunda dünyadan dolgu örneklerini de gösterdi.
Sunumdan sonra duyarlı Trabzonlular Hocanın sunumuna önemli katkılar yaptılar. Bunlardan İlkini ZMO’dan Avni Aydın yaptı, tarım toprağının Gülcemal dolgusuna dökülmesinin kabul edilemeyeceğini, kurvaziyer turizminin önemli ismi Yusuf Çakır ile bir uyarı da da Kent Konseyi ve İMO başkanı Mustafa Yaylalı’dan; Yaylalı, Gülcemal tanıtım dosyasından bir alıntıyı paylaştı. Alıntıda şunlar yazılıydı:
İMO Başkanı bu belgeyi Gülcemal dolgusu tanıtım dosyasından okudu. Yaylalı bu haliyle BB yasa ve yönetmelikleri görmezden geliyor, dedi.
Bu ne perhiz ne lahana turşusu
Denizimizin en verimli yaşam alanı kıyılarımızın 5 (beş) metre derinliğe kadar olan alanı, Gülcemal’de kurallara uyulmadan doldurulmaktadır. Bu kabul edilemez.
Tek sığınağımız bilim ve hukuk.
Yaylalı, sunum dosyasından bir alıntı daha yaptı:
Harika.
Ama belli ki Gülcemal projesi altından çok sular akacak.
Doğa Tarih’de Dr. Coşkun Eruz’un sunumundan sonra öne çıkan ve katılımcı katkı notlarını, tarihe not düşme adına sizinle de paylaşmak isterim:
*Trabzon’da bilimsel ve veriler üzerinden konuşulması gerektiği ve planlama yapılması,
*Trabzon’un kıyıları için “ulaşım, turizm ve balıkçılık” konularını kapsayacak bütünsel bir plan hazırlanması,
*Bir “Kent Sözleşmesi”nin hazırlanması,
* Kamu, Özel ve STKlar arasında GÜVEN sorununun aşılması elzemdir.
Değerli okurlar; Trabzon’un bir gelecek tasavvuru (hayali) olması elzemdir; bu tasavvur “Katılımcı, kalkınmacı ve kentliliği” de kapsamalıdır. Trabzon’u yönetme iddiasında olanların gözlerini açmalıdır.
Hepimize kolay gelsin.