Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Bilgisini aktaramayan akademisyenler

Şu günlerde Türkiye’nin en önemli gündem konulardan biri de Anayasa Değişikliği ve Başkanlık tartışmalarıdır.

Televizyon kanalları da toplumun aydınlanması amacıyla konunun uzmanları ile tartışma programları yapmaktadırlar.

Katılımcılar çoğunlukla siyasiler, hukukçular, sivil toplum örgütleri yanı sıra akademisyenlerden oluşmaktadır.

Bu tür programlarda konuya daha çok bilimsel yaklaşan akademisyenlerin görüşleri izleyicilerin ilgi odağıdır.

Ancak izlediğim birçok programda ülkemizin elit üniversitelerine ait akademisyenlerin siyasiler ve hukukçular yanında sönük kalıp ezildiğine şahit oldum.

Kendilerine ayrılan zamanı iyi kullanamayan,

 Söylemek istediklerini açık bir şekilde özetleyemeyen,

 Kendilerini akademik usulden kurtarıp halkın seviyesine inemeyen,

Bu nedenle de moderatör tarafından sürekli ikaz edilen akademisyenler, toplum beklentilerinin altında bir performans sergilemektedirler.

Oysa akademisyenler üniversitelerde bilimsel araştırma yapmaları yanı sıra öğrencilere ders anlatmakla da sorumludur.

Halkın seviyesine inip bilgisini aktaramayan akademisyenin öğrencisine nasıl ders anlattığı gerçek bir tartışma konusudur.

12 Eylül döneminden önce üniversitelerde ancak eylemli doçent olan öğretim üyeleri ders verebiliyordu.

Eylemli doçent, jüri önünde, belirli bir süre içerisinde, dersini açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı ve görsel anlatabilme yetisine sahip akademisyen idi.

Doğramacı döneminde ise üniversitelerdeki öğretim üyesi açığını kapatmak amacıyla ders verme yetkisine sahip olmayan Dr. Asistanlar Yardımcı Doçent unvanı alarak ders vermeğe başlamışlardır.

Başka deyişle akademisyenin ders anlatma yetisi bütünüyle göz ardı edilmiştir.

Bu gün Üniversitelerimizin genelinde eğitim kalitesinin düşüklüğü tartışmasız bir gerçektir.

Neden?

Birçok neden ileri sürülebilir.

Ancak çoğu öğretim elamanlarının öğrencilerin anlayabileceği bir şekilde dersi anlatamamaları, öğrenci bilgi düzeyine inememeleri, bu nedenlerden sadece biridir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr. Osman Bektaş Arşivi

Trabzon Valiliği'ne açık mektup

08 Ağustos 2023 Salı 17:57

Zorunlu açıklama

02 Mart 2023 Perşembe 15:38

Doğu Karadeniz bölgesi depreme hazır mı?

17 Ağustos 2022 Çarşamba 14:14

Sahil dolgularının akıbeti?

18 Mayıs 2022 Çarşamba 11:52