Erol Önsel

Erol Önsel

Bu tempoya bu kadar

Trabzonspor Medicalpak, Eurochallenge’de hafta içerisinde taraftarına yaşattığı mutluğun ardından kendi sahasında ligin en önemli takımlarından Darüşşafaka Doğuş ile karşılaştı. Çok yoğun bir maç temposunun ardından çıktığı bu zor karşılaşmada taraftarları yine bir Eurochallenge performansı bekliyorduysa da böylesi dar bir rotasyon içerisinde ve böylesi bir maç trafiğinde sahada her maç aynı oyunu beklemek zaten biraz iyimser bir durum gibi olurdu. Darüşşafaka Doğuş karşılaşmaya çember altını çok sert savunarak başladı. Karşılaşmanın henüz ikinci dakikası dolmadan aldıkları üç faul bunun göstergesiydi. Fakat buna rağmen sert savunmayı ödün vermeden maç boyunca uyguladılar. Boyalı alanda çok rotasyonlu bir kadroya sahip olmalarından dolayı o bölgede savaşarak oynayan tek oyuncumuz Stıpanovic, bu dirence çok fazla karşılık veremedi. Ona Velickovic destek olmaya çalıştıysa da kırılgan bir oyun yapısı olması nedeniyle o da o bölgenin ağırlığını kaldıramadı. Maç sonunda üç sayılık atış denemelerimizin neredeyse iki sayılık kadar olduğu göz önüne alınırsa bu bölgedeki etkisizliğimiz biraz daha iyi anlaşılır. Zira  rakibin reboundlarda 36/25 lik üstünlüğü de maçın kaybedilmesindeki önemli etkenlerden bir tanesi oldu. Karşılaşmada skor yükünü bir çok maçta olduğu gibi sorumluluk almaktan kaçınmayarak Hardy üstlendi. Attığı 23 sayı ve yaptığı 3 asistin dışında takım içerisinde  Stipanovic gibi son derece yürekten oynayan oyuncuların başında geliyor.

Böylesi bir müsabaka temposu ve yoğun lokasyon sonucunda sezon başından beri dile getirdiğimiz kadro derinliği, sonuçlarda son derece önemli bir etken haline gelmektedir. Takımda 5 oyuncu 20 dakikanın çok üzerinde süre alırken Dwight Hardy, sadece 52 saniyelik bir dinlenme süresi bulabilmiş. 5 oyuncu ise ya süre almamış ya da 10 dakika altında sahada kalmış. Dolayısıyla oyun içerinde zaman paylaşımı açısından ciddi farklar var. Elbette her oyuncu aynı sürelerle sahada kalamaz. Fakat böylesi uçurumlar da yükün sadece birkaç oyuncunun sırtında kalmasına neden olur ki bu durum ligin bitimine neredeyse iki ay gibi uzun  bir süre olduğu düşünüldüğünde önemli play-off şansının yitirilmesi gibi sonuçlara  yol açabilir. Çünkü gerek play-off, gerekse küme düşme mücadelesi en az şampiyonluk mücadelesi kadar yoğun ve sert geçiyor. Ligin sekizincisi ile onbirinci sırada bulunan takımların galibiyet sayılarının eşit olması bu durumu biraz özetliyor sanırım.

Avrupa’da önemli bir başarı elde edilmiş ve bütün Trabzonspor taraftarlarına yıllardır özlemini duyduğu bir sevinç  yaşatılmıştır. Fakat Avrupa’da fınal-four oynarken kendi liginizde play-off dışında kalmanız da son derece düşündürücü bir durum olur. Her ne kadar finale çıkıp seneye Eurocup’ı garantilemek gibi bir amaç içerinde olunursa da play-off’a kalarak bunu başarabilmek daha şık olur diye düşünüyorum.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.