Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Hamsi avı yasağı istenilen sonucu vermeyebilir

Hamsinin avlanabilir boy uzunluğunun altında olması nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 8 Ocak 2021 tarihinde başlatılan ve 10 günlük süreyle iki kez uzatılan hamsi avı yasağı istenilen sonucu vermeyebilir.

Bir aylık av yasağına rağmen hızlı büyüyen, kısa ömürlü hamsinin halen küçük ve etsiz olması sorunun sadece aşırı avlanma; çözümünde sadece av yasağına bağlı olmadığının bir kanıtıdır.

Çünkü hamsinin erken üreme evresi ve büyümesi deniz suyu sıcaklığının ve asitliğinin artmasından olumsuz bir şekilde etkilenmektedir.

Balık türü ve bolluğu bakımından gün geçtikçe daha da fakirleşen Karadeniz de balıkçılığın geleceği salt yasaklarla değil de toplumun bu konularda bilinçlendirilmesiyle teminat altına alınabilir.

Her yıl bu mevsimde bolca ve ucuz yediğimiz hamsiye bu yıl av yasağı geldi.

Sebep?

Hamsinin büyüyemezsi, 9cm daha küçük, etsiz ve yağsız olması.

Hamsi niçin büyüyemiyor?

Çünkü günümüzde Karadeniz’in yaşam dengesini bozan, balıkların türlerini- bolluklarını tehdit eden ve balıkçılığı bitirme noktasına götüren iki temel olumsuzluk hüküm sürmektedir:

Biz insanlara bağlı nedenler (aşırı avlanma ve deniz kirliliği).

Doğal nedenler (bölgesel ısınma, deniz suyu sıcaklığının artışı ve asitleşmesi).

Karadeniz’de yukarıda saydığımız balıkçılıkla ilgili birçok olumsuzluklardan sadece ‘aşırı avlanmaya’ müdahale edebildiğimizden dolayı hamsinin büyümesi için ‘av yasağı’ çözüm olarak benimsenmiştir.

Ancak bir ay süren av yasağına rağmen istenilen sonuca ulaşılamaması hamsinin sadece aşırı avlanmadan etkilenmediğini, diğer olumsuz yapay ve doğal faktörlerinde hamsinin küçük, etsiz, yağsız kalmasında önemli rol oynadığını gösterir.

Çünkü ideal yaşam koşullarında, temiz, bol oksijenli, kısmen soğuk, uygun asitlik derecesindeki deniz suyunda hamsi çok çabuk büyüyen kısa ömürlü bir balık türüdür.

Oysa bu günkü Karadeniz de hamsinin erken üreme evresi ve büyümesi deniz suyu sıcaklığının ve asitliğinin artmasından olumsuz bir şekilde etkilenmektedir.

KARADENİZDE BALIKÇILIK BÜYÜK BİR TEDİT ALTINDA!

Günümüzde ve gelecekte Karadeniz de balıkçılığı tehdit eden ve edebilecek iki temel faktör öne çıkmaktadır.

Bunlardan birincisi doğal olan Bölgesel Isınma dır.

Başka deyişle atmosferdeki karbondioksitin artmasına bağlı olarak deniz suyunun sürekli olarak ısınması ve asitleşmesidir.

1950 yılında atmosfere salınan karbondioksit miktarı yılda 5 milyar ton iken günümüzde bu değer 40 milyar tona yakındır.

Gelecek 50 yıl içerisinde sanayileşme ve nüfus artışına bağlı olarak atmosfere salınan karbondioksit miktarının daha da artışı dikkate alınırsa balıkçılığın çok daha ciddi bir şekilde olumsuz etkileneceği açıktır.

Balıkçılığı olumsuz etkileyen bir diğer faktör ise insan faktörüdür.

Aşırı ve bilinçsiz avlanma yanında deniz kirliliği Karadeniz de balıkçılığı bitirme noktasına getirmiştir.

Balık türü ve bolluğu bakımından gün geçtikçe daha da fakirleşen Karadeniz de balıkçılığın geleceğini Karadeniz’e komşu ülkelerin işbirliği yanında toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi belirleyecektir.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.