Bu hafta ülkemizde ilk sayılabilecek gelişmeler yaşandı. Gerçeği söylemek gerekirse karamsar olduğumuz bir anda gelen bu haberlerin bazıları gönlümüzü ferahlattı. İlkinden başlayalım.
Geçen hafta bu sütunda paylaştığım yazımın ana konusu cep telefonu görgüsüzlüğü idi. Yazımda sinema gibi gösteri salonlarında cep telefonları ile bırakınız konuşmayı mesaj çekmek, haber ve dedikodu izlemek gibi son derece görgüsüzce davranışlar üzerinde durmuş ve bu tip mekanlarda, uçak, kafeterya, lokanta, cami…vs gibi toplu yerlerde cep telefonlarının sınırlandırılması veya yasaklanmasının gereği üzerinde durmuştum. Bu hafta aldığımız ilk haber bu doğrultuda idi.
Bilindiği gibi uçaklarda cep telefonu kullanmak uluslararası uçuş kuralları gereği yasaklanmıştır.
Ancak bütün uçuş ekipleri cep telefonlarının kullanılmaması için bütün ikazları üstüne basa basa yapmalarına rağmen en okumuşundan cahiline bir kısım yurdum insanı bu kuralı ısrarla ihlal etmekte, kendilerini uyaranlara hakarete varan tepkiler göstermektedirler..Bu durumdan vazife çıkaran Sivil havacılık Genel Müdürlüğü uçaklarda başta cep telefonu ile konuşanlar olmak üzere, belirlenen bazı yasaklara uymayanlara idari para cezası uygulayacak.
29 0cak 2013 tarihli resmi gazetede yayınlanan yasa, 1 Ocak 2014 tarihinde yürürlüğe girecek. Bu yasaya göre cep telefonu ile konuşmanın cezası 1000 TL oldu. Uçaklara yerden lazer tutanlara ise 10000 TL para cezası kesilecek. Burada ilginç olan yasanın yürürlüğe girme tarihi. Bir yıl sonra yasa yürürlüğe girinceye kadar belki de uçaklarda cep telefonu kullanımını sağlayacak teknik düzenlemeler yapılacak.
Durum biraz belirsiz. Yine de meseleye tehlikenin yanında görgü kuralı olarak yaklaşmakta da yarar var. Yani ne olursa olsun bu yasanın yürürlüğe girmesi çok önemlidir. Darısı sinema, tiyatro, konser salonları, sanat galerileri ve diğer sosyal mekanların başına diyelim.
Bir diğer ilk gelişme dünyada da ilk kez uygulanacak olan ve İstanbul için planlanan bir trafik düzenlemesi. Trafik ışıklarındaki kırmızı lambanın yanma süresi artık trafik yoğunluğuna göre kısalacak veya uzayacak. Trabzon gibi gelişmekte olan ve ölçeğine göre yoğun bir trafik yapısına sahip olan eski kentlerde bu düzenleme daha da önem arz etmektedir. Böyle bir düzenlemenin Trabzon için de bir an önce gündeme alınması her şeyden önce yakıt ve zaman tasarrufu bakımından gereklidir.
Bir diğer ilk gelişme ise Sayın Başbakanın ağzından ilk kez duyduğumuz bir serzeniştir. 10 yıldır Başbakan olarak ülkeye hizmet vermeye çalışan Recep Tayyip ERDOĞAN ilk kez hukuka sitemkar konuşarak tutuklanan üst düzey ordu mensuplarına bir anlamda sahip çıkmıştır.
Böyle bir şeyi ilk kez duymaktayız. Tabii ki gönül isterdi ki Sayın Başbakan bu serzenişi yolun başında yapsaydı da mesele bu noktaya gelmeseydi. Yani ortada paşa kalmadığı bir dönemde değil, herkesin yıllardır aynı yönde eleştiri yaptığı dönemlerde Sayın Başbakan paşalara sahip çıksaydı toplumsal uzlaşı yolunda çok mesafe kat edebilirdik.
Geç kalınmış bir sahiplenme olsa da gelecek için umut verici bir gelişme olarak bunu görmeliyiz. Bu süre içinde mesela Emekli Paşalar Hilmi ÖZKÖK ile Yaşar BÜYÜKANIT’a sefer görev emri çıkarılabilir tekrar göreve çağrılabilirler.
İlkler haftası yaşıyoruz. Bu hafta ilk olmayan tek şey ise CHP’nin kendi içinde yine çelişmesi. Her kafadan ayrı ses çıkmaya başladı yine. Haydi hayırlısı..
