Recep Ergenç
Trabzon Üniversitesi (TRU) üzerine notlar
TRU üzerine sıkça yazıyorum. KTÜ’den sonra şehrin ikinci devlet üniversitesi olması vasfıyla önemli sorumluluklara sahip olduğuna inandığım için.
KTÜ, elbette eksiği gediğiyle birlikte, oturmuş bir düzeni olan ve şehre fazlaca “bulaşmayan” bir üniversite. Ben TRU “bulaşsın” istiyorum. Yolumuzu bilim aydınlatmalı.
Peki batka siyasetçiler olmak üzere, bu kurumları kuranlar, yönetenler, yani kısaca devlet aklı (karar verici olanlar) hata yapar mı?
Evet yapar. (Hem de ne hatalar)
Ne yapmak lazım?
Onlara hatalarını göstermek, yanlıştan dönmeleri için veri sağlamak lazım.
Kim yapacak bu işi?
Basın, meslek odaları ve STKlar…
Atanmış ya da seçilmişler bir kentin geleceğine tek başlarına karar vermemelidirler. Verdiklerinde ne olduğunu Trabzon’a bakınca görebiliyoruz: Yönetil(e)meyen şehir. Uyardık mı? Bir çok konuda, defalarca...
Birlikte bir gelecek tasavvurumuz olmalı, buna şehrin ağırlıklı kısmı inanmalı. Buna itirazı olanlar “rant” sahipleridir.
Trabzon’un gelecek tasavvuru için ben elimde iki çalıştay raporu var (artık tekrar etmekten yoruldum).
Bu raporlarda üzerinde uzlaşılan başlıklarında ikisi şunlar:
BİR: Trabzon bir spor kentidir.
İKİ: Trabzon bir sanat kentidir.
Şimdi, KTÜ teknik bir üniversite olarak kalmalı dediğimize göre, TRU burada katkı sunamaz mı? Sunar, sunmalı.
- Spor Bilimleri Fakültesi ile önemli katkılar yapmalı, bu konuda nasıl çabaladıklarına şahidim
- Güzel Sanatlar Fakültesinin önemli katkılar vermek adına planları olduğunu biliyorum.
Şehrin geleceğini bilimin ışığında şekillendirmek adına, TRU’da şehrin ihtiyacı olan alanlarda yeni kurulacak fakülteler ile şehrin sürdürülebilir rekabetçi yapısına önemli katkılar verebilir.
Kaptan köşküne şimdiden oturmuş fakülte, Spor Bilimleri Fakültesidir. TRU, Spor Şehrine yaraşır yıldız sporcuları Trabzon’un mega fabrikalarında yetiştirecek vizyonuyla aksiyonlara başladı.
Elimizdeki mevcut “mega” tesislerde yıldız sporcular yetişiyor mu?
Hayır.
Spor Şehri Trabzon’un marka bir futbol takımı var. Bu marka takım, şehrin markalaşması sürecinde yalnız sportif açıdan değil, şehre farklı katkılar da sunmaktadır. Takımın başarısı, Trabzon şehrinin bilinirliğine, başta turizm olmak üzere farklı sektörlere katkılar yapıyor.
Spor Bilimleri Fakültesi bu alanda, şehrin -spor kenti- tasavvuru ile özdeşleme çabalarını önümüzdeki günlerde somutlaştıracak, ete kemiğe büründürecek hamleleri planlama ve hayata geçirmeye yakındır.
Sporcu Performans ve Data Merkezi yakında
TRU Türkiye’de spor adına dev bir adımı “Akyazı Spor Kompleksi” içinde “Spor Performans ve Data Merkezi” kurulmasının öncülüğünü yürüterek atmaktadır.
Başta Gençlik Spor Bakanlığı ve yerelde karar vericiler, bu merkez ile yaratılacak katma değere tam destek veriyor.
Akyazı’da, Bakanlığın uhdesinde olan yirmi milyonluk yüz yatak kapasiteli tesisi performans ve data merkezi kurulması için devir edilmesi imza aşamasındadır.
Bu merkez, sporcuların farklı parametlerdeki performans verilerini ölçme / değerlendirme / sonuçlara göre antrenman reçetesi yazma konularında hizmet verecek ve ölçülen her sporcu için data tutacaktır.
Eğer bu merkezi doğru konumlandırabilirsek, Bölge, Ülke ve doğumuzdaki ülkelerin tüm datası Trabzon’da olacak.
Performans ve data merkezi Türk Sporcu normlarını ortaya çıkarmada yine çok değerli bir çalışmaya imza atacak.
TRU Spor Bilimleri Fakültemiz yeni açılmasını tasarladığı bölümler ile yine ilkleri bu şehre katma çabasında. Spor alanın ne kadar değerli olduğu yakında daha iyi anlaşılacaktır.
Kaptan köşküne hızlı adımlarla çıkan ikinci fakültemiz Güzel Sanatlar Fakültemizdir.
Eksik bölümlerine rağmen gelecek tasavvurlarını duyduğumda çok mutlu oldum. Ama Güzel Sanatlar Fakültemiz başka bir yazının konusu olacak kadar uzun.
Adını kurulduğu şehirden alan TRU mevcut kampüse sığmayacak kadar büyük projeler üzerinde çalışıyor.
Üniversitelerin varlığı, şehirler hatta ilçeler arasına kadar inmiş rekabette şehirlerin sürdürülebilir başarılara ulaşabilmesi için çok önemlidir. Hele ki kamu üniversiteleri.
TRU, bilimin ışığında bugünden öngörerek yarınlarda arzu ettiğimiz yaşam kalitesi, rekabetçiliğine katkı vermesini en başta beklemeliyiz. TRU yeni fakülteleri ve var olan fakültelerde açılacak yeni bölümleri ile bunu başaracak potansiyele ve gücü sahip. Bunun için TRU’nun bir proje okulu olarak desteklemesi önemlidir. Seçilmiş ve atanmışlar kadar, şehir de desteklemelidir.
Sonuç yerine: TRU adını aldığı şehrin gelecek tasavvuru ile tam bir uyum göstermeye hazır. Bundan güzel ne olabilir. Mevcut yerleşkesi içinde üst üste yığılmış, bir yılda üç kere taşınan fakülteler yoruldu. Gelin adını bu şehirden alan TRU’nun yerleşke çığlığına kulak verelim: Bana göre bu yer Vakıfların uhdesinde olan Erdoğdu’daki Hasan Paşa Kışlasının TRU yerleşkesine tahsis edilmesidir. Daha iyi fikri olan varsa, dinlemek isteriz.