Mehmet Şal
Sınav heyecanı
Hayatın kendisi bir sınav... Kimi başarılı kimi başarısız... İşin doğası da bu... Öğrenci iseniz işiniz gücünüz sınav... Zamanla yarış ve zamanı yönetmek... Doğal olarak beraberinde heyecan, kaygı, stres... Kendi beynine hükmeden bunları kolaylıkla atlatıp başarıya ulaşırken bunlara yönetemeyenin kaderinde başarısızlık...
Diğer tarafta ebeveynlerin kaygılı heyecanlı bekleyişi...
Önce LGS sonra YKS...Çocuklar yarış atı gibi... Hepsi iyi bir gelecek iyi bir üniversite ve iyi bir bölüm için...
Bunun için özel ders furyası, koçlar, etüt merkezleri, kurslar, okullar, psikologlar seferber olmuş çocukların beklentilerini karşılamak için... Gençler birinden ötekine koşturuyor durmadan... Veliler imkan sunuyor, takip ediyor edebildiği kadar...
Gençler sosyal hayatlarından kopmuş, kültür sanat, spor gibi alanların uzağına düşmüş. Varsa yoksa akademik başarı.... Sadece bilgi ile donatılmış yarış atları... Sonrasında ne olacağı da meçhul...
Sosyalitesi zayıf, toplumdan kopuk, bireyselleşmiş, adap erkân bilmeyen, sosyal kurallardan uzak, etik değerlere yabancı, ruhları tek düze, iletişim yoksunu, psikolojileri bozuk, odaları eve dönüşmüş sanal dünya gençler topluluğu...
Yaptıkları tek iş ders yani sınava hazırlanmak. Becerseler de beceremeseler de... Kapasiteleri nedir bakmadan yükleme yaparak... Değişen bir şey yok. Aynı döngü her yıl devam eder, gençler ve ebeveynler bu sorumluluğun altına debelenip durur.
Sınav zamanı yaklaştıkça hem öğrencilerin hem velirin heyecanı, stresi artar. Sınav gelip çattığında herşey zirve yapar. Sınav bittiğinde ise taraflar bir nevi zihinsel ve sinirsel boşalma yaşar. Ama iş bitmez arkasından tercih telaşı başlar. Sonrasında ise ya istenen ile ya da hüsran ile karşılaşma...
İstediğini alan üzerinden büyük bir yük atmış yeni heyecan ve ortamın kapısını aralarken hüsran yaşayan bir süre sonra aynı stres, heyecan ve kaygıların çemberinde dönmek üzere aynı adımları atmaya hazırlanır. Sanki herkes okumak zorundaymış gibi... Yapabilir mi yapamaz mı demeden illa yapacaksın dayatmasıyla.
Hâlbuki; sınavlara hazırlanırken elimizden kayıp giden gençleri göremiyoruz. Çok farklı şekilde topluma kazandırılabilecek gençleri kaybediyoruz. Ülkenin teminatı olan çocuklarımızı heba ediyoruz.
Ruhu gitmiş bedenleri sokağa salıyoruz. Sevgiye, ilgiye, sosyalleşmeye aç, yetenekleri körelmiş, makineleşmiş gençleri topluma sunuyoruz. Ülke olarak kendi kendimize kötülük ediyoruz, farkında olmadan...
Sonrasında " Ne yapalım düzen bu yapacak bir şey yok " diyerek gençleri, güçleri yetse de yetmese de koşturmaya devam ettiriyor, aynı döngünün içine sokuyoruz. Gençlerin korkuları kaygıları, stres ve heyecanları, zamanla yarışları devam ediyor. Mantıklı bir çözüm üretilmediği sürece gençlerin bu baş döndüren döngüsü devam edecek, nice nesiller heba olup gidecek, olan hem gençlere hem ülkenin geleceğine olacak.
Bu vesileyle her şeye rağmen bugün ve yarın yapılacak YKS sınavında tüm öğrencilerimize üstün başarılar diliyorum. Herşey gönüllerince olsun. 19 milyon öğrencimizin karne sevinci yaşadığı bu ortamda öğrencilerimize, sabırla mücadele veren öğretmen camiamıza ve eğitimin tüm paydaşlarına iyi tatiller diliyorum.
Eğitim camiasının yapısal sorunlarının çözülmesi ve mutlu nesillerin yetiştirilmesi temennisiyle...