İbrahim Değil

İbrahim Değil

Cehaletin ne kadarı makbuldür?

"Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak..." diye bir bilmece vardır ya, ilk duyduğumda cevabını bilememiştim. Sonradan bilmeceyi ders kitabına koyarken "7 delikli tokmak, bunu bilmeyen olmaz" şeklinde yumuşatandan Allah razı olsun...

Coğrafya öğretmeni arkadaşım, "Okaliptüs ağacında yaşayan koala" diyorum, çocuk yüzüme bön bön bakıyor, diye dert yanmıştı. "Şimdiki gençler böyle, hocam." dedim. "Bu arada, sormak ayıp olmasın da koala nedir?.."

Herkes bir şeylerin cahili işte. Kararında olması koşuluyla cehaleti mazur görmek mümkün. Ama kendi bildiğini başkası bilmeyince yukardan konuşanlar biraz canımı sıkıyor. "Hocam, satranç bilmeyen insan da ne bileyim... Beyin ve bellek bu oyunla gelişiyor." Evet, tabii, bilmek lazım. Ben de çok vâkıf değilim, fakat... "Estağfurullah hocam, seni tenzih ederim..."

Hangi konuda cehaletin ne kadarı hoş görülebilir? Bu belirsizlik bizi yoruyor. Edebiyat mezunu eski YÖK Başkanı'nın, "Matematik bilmeyen, bir arkadaşına bakmak için bile üniversiteye giremeyecek." dediği rivayet edilir. Neyse ki biz biraz biliyoruz. Zaten artık herkes her yere girebiliyor.

Askerdeyken hafta sonunda İvo Andriç'in "Drina Köprüsü"nü okuyordum. "Ohoo, sen bunu şimdi mi okuyorsun?" diye dalga geçti biri. Kitap 1945'te yayımlanmış. Haklısın birader, biz biraz geç kaldık…
"Türkiye'nin kaç bölgesi var?" diye mikrofon uzatılan çok ünlü bir eski futbolcu, "E-he-he... Kamera şakası mı bu?" diye gevelemişti ya, şimdi soru şu: Cehaletin bu kadarı da makbul müdür? Yaşı ve konumu da dikkate alarak söylersek... Yani değerli zatın "Seçimde oyunuzu şu yönde kullanın" diye akıl veren bir kimse olduğunu da düşünürsek...

"Hacettepe Üniversitesi doktorluk bölümü mezunu, 'mantalite' kelimesinin yazılışını bilemedi." diye ayıplayan bir paylaşım yapmışlar. "Doktorluk bölümü" diye bir bölüm yok, diyerek biz de kendilerini ayıplayalım mı?..

12. sınıftaki çocuklara, sınavdan ötürü eski yapıtları öğretmek zorundayız ya, bazı derslerde "Bunu herkes bilir" başlıklı yarışmalar yapıyoruz. "Edebiyatımızdaki ilk roman nedir, arkadaşlar?" Bunu herkes bilir: Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat...

Evet, bilmemiz gereken temel bilgiler var. Bilmezsek çok ayıp olur. Ama işte, onlar neler?.. Herkes biraz düşünsün, ben bir tane buldum:

Mademki hepimiz yazarçizer olduk, şu de'lerin, ki'lerin nasıl yazıldığını bilmemek de ne bileyim...

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum