Ülkeye demokrasi vaadi, partilerde tek adamlık

Türk siyasetinde, geçmişten günümüze siyasi partilerinin en büyük vaadi "demokrasi" olmuştur.

Muhalefet partileri her daim iktidarları demokrasiyi sağlayamadığı, demokratik bir anlayışa sahip olmadığı için eleştirir. Bu durum siyasetimizde vazgeçilmez döngülerden biridir. İktidarlar değişir, muhalefetteki partilerin adı değişir ama "demokrasi" vaadi ve beklentileri hiç değişmez.

Bugün de Türk siyasetindeki muhalefet partileri demokrasinin tam anlamıyla sağlanamadığını ifade ediyor ve halka demokrasi vadediyor. Peki, bizim demokrasi vadeden siyasi partilerimiz kendi içinde ne kadar demokratik?

Eğer siyasi partinin genel başkanı, kurucu genel başkan ise bunu ayrı tutabiliriz. Ancak kendi kurucusu olmadığı partide genel başkan olarak görev yapan, defalarca seçime giren ancak her seçimden mağlup ayrılmasına rağmen genel başkanlıktan vazgeçmeyen nice siyasetçimiz var. Meclis içinde de var, meclis dışında da var...

Siyasi partilerde genel başkan olarak seçilen siyasetçilerin birçoğunun ilk hesabı, memleket üzerine olmaktan çok "Nasıl daha uzun süre genel başkan kalırım?" üzerine oluyor. İlk icraat da yine delegeler üzerine oluyor.

Delegeler üzerinde yapılan çalışma ve genel başkanlık sağlama alındıktan sonra dünyanın en demokratik siyasetçileri ile karşılaşıyoruz. Koltuğu sağlama almış olmanın öz güveni ile "İsteyen kurultayda bana rakip olabilir" söylemlerini duyuyoruz.

Milyonlarca seçmenin oy verdiği siyasi partilerin genel başkanlarının birkaç bin kişilik delegeler tarafından seçiliyor olması da ayrı bir tartışma konusu.

Bir siyasi partinin ve bir genel başkanın demokrasi sicili, muhalefetteyken belli olur. Partisinde demokrasiyi sağlayamayan bir anlayışın ülkeyi demokrasi ile yönetme vaadi ne kadar inandırıcıdır, sizler hesap edin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
  • İsmail AKSOY / 25 Eylül 2023 Pazartesi 11:14

    4-4'lük bir yazı, tebrik ediyorum. A N L A Y A N A . . .

    Yanıtla (1) (0)
Tamer Atasoy Arşivi

Siyaset meslek mi oldu?

28 Şubat 2025 Cuma 10:42

Türkiye'de polislerin yetki sorunu

24 Şubat 2025 Pazartesi 14:39

Türkiye'de aile kurumu yok mu oluyor?

20 Şubat 2025 Perşembe 17:44

Şenol Hoca geç kaldı

16 Şubat 2025 Pazar 12:46

İdeolojilerin Türkiye'deki yeri

11 Şubat 2025 Salı 11:02

6 Şubat uyanışın sembolü olmalıdır

06 Şubat 2025 Perşembe 09:16