Trabzonspor, geçtiğimiz sezonki gösterişli şampiyonluğundan ve gıptayla baktıran şampiyonluk kutlamalarından sonra, bu sezon oldukça keyifsiz bir görüntü verdi. Türk takımlarının şampiyonluk sonrası yaşadıkları klasikleşmiş sendroma Trabzonspor da yakalandı diyebiliriz.

Trabzonsporlu yöneticilerin de zaman zaman ifade ettiği gibi, Trabzonspor şampiyonluk sonrası süreci iyi yönetemedi.

Sezon başında Nwakaeme ve Cornelius gibi oyunculardan çok kolay vazgeçildi. Nwakaeme için "Çok para istiyor" denmiş ve tasarruf yapıldığı söylenmişti. Oysa ki, Nwakaeme'nin yerine alınan Trezeguet için çok ciddi bir bonservis bedeli ödendi ve maaş verildi. Gerçekten de "tasarruf" söylemi ile yapılan eylem örtüşmüş olsa, amenna! Şu olay bile yönetimin sezon başında içine düştüğü çelişkili durumu ortaya koyuyordu.

Trabzonspor yönetiminin sezon başında yaptığı en büyük hatalardan biri de, futbolcuların bireysel becerilerini değerlendirerek kadro kurmasıydı. Kağıt üstünde "iyi futbolcu" denilebilecek kim varsa alındı. Sezon başında taraftarların da kurulan kadroya çok fazla itirazı yoktu. Çünkü gerçekten de kağıt üstünde yazılan ilk 11'ler fiyakalı duruyordu! Ancak iyi oyuncuları bir araya getirmek yeterli olmuyor. Aynı zamanda doğru oyuncuları, birbirini tamamlayacak özellikteki oyuncuları bir araya getirmek gerekiyor.

Ağaoğlu'nun yönetimi döneminde yapılan hatalara Ertuğrul Doğan da bizzat yönetici olarak şahit oldu. Belki de o hataların bir kısmında pay sahibi oldu. Oradan çıkardığı tecrübe ile, yeni sezon öncesi nelerin yapılması ya da yapılmaması gerektiği yönünde net fikirlere sahip olduğunu düşünüyorum.

Kourbelis'in sezon tamamlanmadan transfer edilmesi, Bjelica'nın "30 Haziran'da 5-6 futbolcunun aramızda olacak" demesi, bir kadro planlamasının yapıldığını ve hatta uygulamaya konduğunun göstergesi gibi.

Kadro planlamasının doğru yapılması kadar önemli olan bir diğer unsur da sürecin taraftara doğru şekilde nakledilmesi. Ne yapılmak isteniyor, ne hedefleniyor? Bunlar taraftara ve camiaya açık şekilde anlatılmalı.

Trabzonspor yönetimi yeni sezon öncesi çıtayı çok fazla yükseltmemeye özen göstermeli. Daha önce birçok kez yönetimlerin, kendi koydukları zamansız ve plansız hedeflerin altında ezildiğini gördük.

Elbette yönetim, "Biz şampiyon olmayacağız" diye bir çıkış yapmayacak ancak beklentileri de yükseltip kendisini köşeye sıkıştırmamalı. Hedeflerin yükseğe konduğu ortamda sezon başında muhtemel kötü bir başlangıç, sezonun devamını da toparlanamaz hale getirebilir.

Yola sessiz sedasız çıkarsınız; baktınız ki sonunda ışık görünüyor, ondan sonra hedefinizi dillendirmeye başlarsınız.