Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

978 derece sıcaklıktan yararlanmamız gerekir

Doğu Karadeniz Dağlarının 40km derinlerindeki 978 derece sıcaklık bölgenin potansiyel jeotermal enerjisine karşılık gelir.

Sondaj tekniğinde gelişen yenilikler ve maliyet düşüklüğü yanı sıra bölge turizminin canlandırılması gibi faaliyetler, Doğu Karadeniz Bölgesinde planlı, sistematik, kurumsal jeotermal enerji aramalarına hız vermelidir.

Basından izliyoruz : Sayın Bakan Süleyman Soylu ısrarla ve inatla Trabzon truzimine katkı sağlayacak çalıştayları izlemekte ve değerlendirmektedir.

Trabzon truziminde yeni bir açılım: Doğu Karadeniz Dağlarının doğal güzelliklerini sergileyecek olan yayla truziminin gelişimine ek olarak kaplıcalara sahip otellerin de artırılmasıdır.

Başka deyişle bu güne dek ciddi bir şekilde gündem oluşturmayan jeotermal enerjiden, sıcak su, buhar ve gazdan yararlanma politikası.

Oysa dışı yeşilliklerle bezenmiş Doğu Karadeniz Dağlarının jeolojik özelliği gereği  içi hem maden hemde sıcak su ile de doludur.

Çünkü yüksek dağların 40km derinliğindeki ısı değeri 978C dir.

Bu yüksek ısı nasıl oluşmuştur

1: Karadenizin soğuk taş küresi Karadeniz dağlarının altına doğru itilmekte, orada ergiyerek Doğu Karadeniz Dağlarının altındaki  magma odalarını oluşturmaktadır Bektaş 2016).

Milyonlarca yıl Karadeniz Levhası Doğu Karadeniz Dağlarının altına doğru dalarak derinlerde ergimiş ve dağların altında sıcak magma odalarının oluşumunu sağlamıştır.

Yer kabuğu içinde kırıklar boyunca yükselen magmanın bir kısmı yerin derinliklerinde yavaşça soğurken bir kısmı da yeryüzüne kadar ulaşarak volkanları oluşturmuştur.

2: Derin faylar (doğrusal çizgiler F3 ) boyunca yeryüzüne çıkan magma fay ve kırıklar boyunca volkan kalderalarının (yuvarlak daireler ) oluşmasına neden olmuştur. Bektaş ve diğ. 1999)

Milyonlarca yıl süren magma faaliyetleri yer kabuğunun derinlerde aşırı şekilde ısınmasına, buna bağlı olarak da derin kırıklar boyunca dolaşan soğuk yeraltı suyunun mineralli termal su haline dönüşmesine neden olmuştur.

 3: Derin faylar boyunca magma çevresine ulaşan soğuk meteor suları ısınarak çevresindeki kayaçlardan mineralleri söker ve termal kaplıca suyu haline dönüşerek yine fay ve kırıklar boyunca yeryüzüne çıkarlar.

Yüzey ısı akısı değerlerini gösteren haritaya göz attığımızda Ayder ve İkiz dere kaplıcalarının yüksek yüzey ısı akısı değerlerine sahip,  magma odalarına kadar uzanabilen derin fay ve kırık sistemi üzerinde geliştiklerini görürüz.

 4: Yüzey ısı akısı haritasına göre (Nafiz Maden, 2013 ) Doğu Karadeniz dağlarının 40km derinlerinde sıcaklık 978 c derecedir.

Koyu kırmızı alanlardaki fay zonları jeotermal enerji açısından en ümitli bölgelerdir. Buna karşılık Karadeniz’in altındaki taş küre oldukça soğuktur ( mavi renk ).

Jeolojik olaylar geniş ölçekli ve bölgesel olduğundan Doğu Karadeniz dağlarının jeotermal enerji potansiyeli bilinen bir iki kaplıca ile değerlendirilemez.

Bilgi ve teknolojinin kullanılması yanı sıra kurumsal araştırma faaliyetleri yeni termal kaynakların bulunmasına olanak sağlayabilir.

Termal enerji yenilebilir, sürdürülebilir, tükenmez, ucuz, güvenli, çevre dostu bir enerji kaynağı olup, Doğu Karadeniz Bölgesinin turiziminde ve kalkınmasında önemli rol oynayabilir.

Özetle, sondaj tekniğinde gelişen yenilikler ve maliyet düşüklüğü yanı sıra bölge turizminin canlandırılması gibi faaliyetler, Doğu Karadeniz Bölgesinde planlı, sistematik, kurumsal jeotermal enerji aramalarına hız verecektir.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.