Bir başarı öyküsü

Trabzon Serbest Bölgesi dolu

 

Bir metrekare bile yer yok.

 

Liman işletmecisi Albayrak Gurup aynı zamanda serbest bölgenin de işletmecisi;

 

Gurup, serbest bölgedeki doluluğu yaratanların gereksinmesi olan yeni yapıları inşa ediyor.

 

Serbest bölgedeki işletme, Rusya"dan bakliyat (fasulye, nohut, mercimek…) türü ürünleri Trabzon serbest bölgesine gemi ile getiriyor, paketleyip, başta AB ülkeleri olmak üzere ihraç ediyor.

 

Vaaay be… Onatlı yıldır boş duran Trabzon Serbest Bölge sonunda doldu ha.

 

Kimin başarısı bu?

 

Şeref Bektaşoğlu"nun.

 

Yüz kadar insana içerde, iki katı kadar da dışarıda istihdam sağlanmış.

 

Bektaşoğlu narenciye, yaş sebze ve meyve ile de ilgili bir ihracatçı. Hem kişisel, hem de yaş sebze ve meyve ihracatı ile ilgilenen Trabzonluların yarattığı istihdamı tahmin etmekte zorlanıyorum, diyor.

 

Bektaşoğlu 20 yıldır bu işlerin içinde…

 

Ama diye başladığı bir başka cümlesi ise dudak uçuklatan cinsten;

 

“Narenciye, yaş sebze ve meyve üretiminin ve ihracatının bu ülkede yarattığı toplam istihdam 20 milyon kişi civarındadır” diyor.

 

Bektaşoğlu, Türkiye"nin narenciye, yaş sebze ve meyve ihracatının en önemli pazarının Rusya olduğunu belirterek, başta Akdeniz Sineği ve çeşitli kalıntıları neden gösteren Rusya ile ticaretin bitme noktasına çok hızla ilerlediğinin altını çiziyor.

 

Şeref Bey,   en kısa sürede bir serbest ticaret anlaşması yapamaz isek, üreticiyi eğitemez, bu sonuçları doğuran nedenleri ortadan kaldıramazsak pazarı kaybedeceğiz, diye de ekliyor.

 

Dertli mi, dertli…

 

Rusya"dan Trabzon serbest bölgesine getirdikleri bakliyat için; Tarım İl Müdürlüğünün bünyesindeki laboratuar, Bakanlığın akredite altı laboratuarından biridir. Her başvuruda ihracatçıya Ankara, İstanbul"un yolunun gösteriliyor olması üzücü.

 

Bu durum;

 

·         Zaman kaybına, zaman kaybı ise telafisi zor anların yaşanmasına neden oluyor,

·         Gemiler zaman zaman sadece bu nedenle demoraja kalıyor. Demoraj için ödenen ciddi paralar maliyeti artırıyor; rekabeti zorlaştırıyor.

 

Bektaşoğlu yüzde yüz doluluğa ulaştırdığı Trabzon serbest bölgesi yerine, başka serbest bölgelerden çok ilginç öneriler alıyor. İlle de Trabzon dediği ve yaşadıkları için,  bazen isyan ediyorum, diye tepkisini dile getiriyor.

 

Ve soruyor, sıfır bürokrasi için illa yabancı bir ülkeden mi gelmek lazım?

 

Binlerle ifade edilen istihdamın, katma değerin hiç mi önemi yok? diye de eklemeden edemiyor.

 

Trabzon Limanından karşı kıyılara, her gün ikişer gemi seferi yapılıyor…

 

Narenciye, yaş sebze ve meyve ihracatında en önemli hususun zaman olduğunu bu arada anlıyoruz.

 

Yeni atanacak Trabzon Tarım İl Müdürüne de görev düşüyor

 

İhracatçı narenciyeyi, yaş sebze ve meyveyi hallerden, ihraç için uygunluk belgesi ise akredite laboratuarlardan alır. İhraç süreci bütünü ile devletin gözetim ve denetimindedir.

 

Şu ya da bu nedenle karşı kıyılardan geri çevrilen yaş sebze ve meyvemizin yurda girmesi için yeniden tahlil istenir. Trabzon laboratuarı sevk memuru gibi… Yollarda geçen zaman ürünün doğrudan çöpe gitmesine neden olacağına hiç bakmaz. Ankara ya da İstanbul, nereye olursa sevk eder artık…Bu zararlar artık katlanılır olmaktan çıktı…

 

Trabzon Limanı önemli bir yaş sebze ve meyve ihraç kapısı…

 

Bakanlığın akredite laboratuarı ise çalışmıyor.

 

Niyet üzüm yemekse (öyle olmalıdır),

 

Üreticinin, İhracatçının, Her seviyedeki kamu görevlisinin;

 

Kendini bu işin tarafı değil,

 

İhracatın sosyal ortağı gibi görmesinin zamanı geldi de geçiyor.

 

Bir kişinin istihdamı için bile ciddi sorunlar yaşanan Trabzon"da, Kamunun da çözüm odaklı yaklaşımı elzemdir.

 

Bu gidişle, en önemli ihraç ürünümüz olan narenciyenin, yaş sebze ve meyvenin en önemli pazarını kaybedeceğiz.

 

Trabzon"da başarı öyküsü o kadar az ki …

 

El bebek gül bebek, üzerine titreyeceğimiz yerde neredeyse ayağımıza kurşun sıkıyoruz.

 

Kaybedilen Pazar zor geri alınır… Sonra bu vebalinin altından kimse kalkamaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Recep Ergenç Arşivi

Sizden ümidimi hiç kaybetmedim

14 Ekim 2024 Pazartesi 11:06

Sorumluluğumuz ortak

06 Eylül 2024 Cuma 12:35

Fındıkta inovasyon

18 Ağustos 2024 Pazar 12:11

Yapay Zeka çağında hızlı büyümek

12 Ağustos 2024 Pazartesi 09:48

Oy Sürmene Sürmene...

27 Temmuz 2024 Cumartesi 10:27