Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Bozuk toprakta birim alandaki fındık üretimini ve kalitesini artırmak mümkün değildir

Aşırı yağış tarafından çoğu bitki besin elementleri süpürülmüş, kimyasal gübre ile kirletilmiş ve aşırı asitleşerek bozulmuş Doğu Karadeniz topraklarında sürdürülebilir, verimli ve kaliteli, rekabetçi fındık üretimi mümkün değildir.

Dünya piyasalarında fiyat belirleyici olabilmek için birim alandaki fındık üretimini ve kalitesini artırmak zorundayız. Bu da ancak bozuk toprağın düzeltilmesi ve iyi bir toprak yönetim anlayışının geliştirilmesiyle mümkündür.

Bu nedenle başta üniversiteler olmak üzere ilgili kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin ortaklaşa yürütebileceği ‘bölgesel sağlıklı bir toprak yönetim modeli’ çalışmasına bilinçli çiftçinin yanında devletin sürekli ve etkin desteği hayati önem taşır.

Bu gün fındıkta yaşanan sorun: birim alandaki verim ve kalite düşüklüğüne ek olarak yüksek maliyetin neden olduğu fiyat artışının uluslararası piyasalara yansıyan olumsuz rekabet gücüdür.

HASTALIKLARA KARŞI DİRENÇSİZ FINDIK AĞACI

Fındık ağacının yapı taşı olan hücre duvarlarının gelişiminden ve sağlığından kalsiyum minerali sorumludur.

Ancak fındık ekimi yapılan arazilerde kalsiyum yıkanması sonucu toprak %94, yapraklar %74 oranında kalsiyum eksikliği gösterir. Bu özellikteki bir toprakta fındık ağaçlarının haşerelere, mantarlara ve zararlı böceklere karşı direnç gösteremeyeceği aşikârdır.

BİRİM ALANDAKİ VERİMSİZ VE KALİTESİZ FINDIK

Kalsiyum eksikliği yanı sıra kimyasal gübreler topraktaki organik canlıların azalmasına, toprağın daha fazla asitli olmasına neden olmakta, fındık ağacının topraktan besin elementlerini alma kabiliyetini azaltmaktadır.

İdeal fındık tarımının toprak asitlik derecesi 6-7 arasında değişir. Oysa Orta ve Doğu Karadeniz fındık bahçelerinin asitlik derecesi düşük olup, genellikle 5’in altında, 4-6 arasında değişir ( asitlik, pH, logaritmik olduğundan 4ile 6 arasındaki asitlik farkı 100’dir).

Sonuç olarak da fındık verimi ve kalitesinde azalmalar yaşanmaktadır.

Bilimsel çalışmalar Doğu Karadeniz Bölgesi gibi aşırı yağışlı bölgelerde toprağa atılan kimyasal gübrenin kısa zaman içerisinde büyük bir çoğunluğunun yıkanarak yer altında biriktiğini, yeraltı suyunu kirlettiği ve birikmiş ağır metal içeriğinin ise sağlık sorunlarına yol açabileceğini göstermiştir.

TOPRAK YÖNETİMİ DÜNYA SORUNUDUR!

Kimyasal gübre, aşırı yağış ve aşırı tarım nedeniyle çoğu makro ve mikro besin elementleri tükenmiş, kimyasal tarım gereçleri ile kirletilerek insan sağlığını tehdit eden bozuk topraklar sadece Doğu Karadeniz Bölgesinin değil tüm Dünyanın geleceğini tehdit eden evrensel bir sorunudur.

Çünkü toprak yediğimiz yemeğin yaklaşık %95’lik kaynağını oluşturduğundan, sağlıklı toprak sağlıklı insan anlamına gelmektedir.

Bu nedenle Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Birliğinin 2018 yılında Dünya Toprak Günü nedeniyle yayınladığı ‘Toprak Kirliliğindeki Gizli Gerçek’ adlı makale yukarıda sıraladığımız bozuk toprak hakkındaki kaygı verici gerçekleri tüm dünya toplumunun dikkatine sunmuştur.

ORTAK AKIL ÜRETMEK ZORUNDAYIZ

Bu gün her ülke nüfus artışı ve insan sağlığını dikkate alan, biyoloji ve jeolojinin ortak alanında, daha sağlıklı ve verimli, kendine özgün bir tarım politikası ve ‘toprak yönetim modeli’ oluşturmaktadır.

Oysa ülkemizde savunma sanayisinden daha önemli olduğu belirtilen tarıma verilen teşvik son 20 yılın en düşük seviyesindedir.

Sadece fındık taban fiyatını belirleyen devlet aynı zamanda her bölgeye özgü sürdürülebilir bir toprak yönetimi anlayışını oluşturmak zorundadır.

Fındık piyasasında sürekli fiyat belirleyici ve rekabetçi olabilmek için bozuk toprağı düzeltmek, birim alandaki fındık üretimini ve kalitesini artırmakla mümkündür.

Bunun içinde başta üniversiteler olmak üzere ilgili kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin ortaklaşa yürütebileceği bölgesel sağlıklı bir toprak yönetim modeli çalışmasına bilinçli çiftçinin yanında devlet de destek vermek zorundadır.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.