Yerel ve Bölgesel kalkınma GAP ile yeniden ateşlendi.
GAP'dan sonra sırada;
DAP (Doğu Anadolu Kalkınma Projesi) ve DOKAP da gündeme geldi.
DOKAP; Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhanenin kalkınma projesidir.
Trabzon projeye "boş kap" yakıştırmasını yaparken, diğer beş il de " Trabzon'u kalkındırma projesi" diyerek ilgi düzeylerini ortaya koydular.
Trabzon'un içinde bulunduğumuz DOKAP Bölgesinin toplam altı ili orta gelişmiş iller olup NUTS sistemindeki adı Düzey 2 -TR 90 'dır.
Haziran 2008'de son bulan yukardaki ad ile (Düzey 2- TR 90) DOKAP illerine; Altyapı, Turizm ve KOBİ başlıklarında AB Hibe programı verildi.
Bu hibe programından gurup yolu, içme suyu, kanalizasyon gibi pekçok altyapı projesi destek aldı.
Ülke gündemine yeniden gelen, yerel ve bölgesel kalkınma için bizim DOKAP'ımız hazır.
Belki revize edilmesi lazım. Ama asla reddedilmemesi gerekir.
Japon- JİCA tarafından 20 milyon dolara yapıldığını biliyoruz. DOKAP 10 büyük ve 52 küçük projeden oluşmakta ve toplam 45 milyar dolarlık yatırım öngörmekte.
DOKAP'ın hayata geçmesi için 8 ciltlik projenin son cildinde " Kalkınma Ajansı" kurulması önerilmekte.
Kuruluş yasası Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Kalkınma Ajansları yeniden gündemde.
Siyasi partiler ekonomiyi proje bazlı neden konuşmazlar, ekonomiyi yerel- bölgesel, sürdürülebilir ve bir proje çerçevesinde konuşmadığımızda:
Bazıları tatmin olur.
Trabzon'da lojistik sektörünün önemi artıyor, desem ve sorsam; Artıyor da ne oluyor?
BİR: Lojistik sektörü gelişiyor,
İKİ: Lojistik sektörünün gelişim ihtiyacı artıyor,
ÜÇ: Lojistik sektörü için gümrükleme, acentecilik, sigortacılık, akaryakıt ve bakım atölyelerinin önemi artıyor.
Bu üç başlık için çok ciddi bir proje geliştirilmediği takdirde, biz bir ayağımızı alana kadar ötekini kurt kapar.
Her filoda Amiral gemisine de, muhribe de ihtiyaç var.
Yerel kalkınma projelendirilmediği sürece söylenenler " ben söylemiştim" boyutunu aşmaz.
Artık Trabzon'da da yerel kalkınma üzerinden politikayı, sürdürülebilir ekonomik projeler üzerinden yapma zamanı geldi de geçiyor bile.
