2020 yılında nasıl bir Trabzon"da yaşamak istersiniz? sorusuna yanıt aramaya başladık.
İlk oturum tam dört saat sürdü. Yanıtlardan bazıları;
Trabzon çocuklarını doyursun, artık gurbet olmasın.
Büyük şehir olalım. Güney çevre yolu ihalesi yapılsın.
Yaşam kalitesini yükseltecek her önlemi ele alalım.
Ulaşım toplu taşımaya geçsin. Metro ve Hafif raylı sistemi hayata geçirelim.
Güçlü bir ekonomik yapı kurulsun, Ülkemizin ve Uluslararası çekim merkezi bir Trabzon olsun.
Her alanda kadın erkek eşitliğinin sağlandığını görmek isteriz.
Trabzon gemi inşa, lojistik, eğitim, sağlık, turizm ve ticarette, önemli olmalı
Daha pek çok şey söylendi, düşündüklerimiz kayıt altına alınsın diye adeta yarıştık.
Trabzonlular
Teknik kadro tüm söylediklerimizi bir cümlede toparladı:
Yaşam kalitesi yüksek, ekonomisi güçlü, eşitlikçi, katılımcı; tarih, doğa ve kültür ile harmanlanmış, Ülkemizin ve bölgemizin çekim merkezi bir Trabzon
Trabzon 2020 vizyonuna bundan sonra da her Trabzonlu katkı verebilir.
Bundan sonraki toplantılarda; hedeflerimize hangi politikalarla, stratejilerle ulaşacağımızı; nasıl bir fiziksel planlamaya gereksinmemiz olduğunu, sistematik ve detaylı eylem planlarını, izlenecek rota için bir stratejik planlama dokümanının ortaya çıkarılmasına katkı vereceğiz.
KTÜ" de gerçekleştirdiğimiz bu çalışma, Trabzonluları planlama çalışmasının her aşamasında dikkate alan yeni bir yöntem yaklaşımıdır.
Bu bir stratejik planlama yaklaşımıdır.
Stratejik Planlama; KTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü güz dönemi çalışması olarak gerçekleştiriliyor.
Trabzon Valisinin, Belediye Başkanının, Kamu ve STK temsilcilerinden önemli bir katılımı vardı.
Bu çalışmanın bir başka önemli yönü ise, demokrasinin çağdaş uygulamasının adı olan Yönetişimin ilk koşulu olan katılımcılık hususunda atanmışlara ve seçilmişlere bir çok açıdan ders niteliği taşıyor olmasıdır.
Üniversite (KTÜ) ile Trabzon etkileşimi ben buna derim.
STK temsilcilerinin katılımcılık ile uzlaşmacı tutumları dikkate değerdir.
Bu çalışma ile Trabzonlular söyleyeceklerini söyleyecekler, teknisyenler bunu bir stratejik plan dokümanına dönüştürecekler.
Bundan sonrası mı?
Demokrasi beş yılda bir oy verip gerisini koyvermek değildir.
İlk koşulu ise katılımdır.