Bu nedenle “Trabzon hangi alanlarda (sektörlerde) rekabet üstünlüğü vardır?”sorusunu hiç kimse doyurucu yanıtlayamaz.

Yukarıdaki soru yanıtlansa, bu avantajı sürdürülebilir halde tutmak için ne gibi çalışmalar yapılıyor, ortaya konamaz.

Bunun nedeni, ekonominin üç temel sektörü; Kamu Sektörü, Özel Sektör ve Sivil Sektörler arasında arzu ettiğimiz, güven ve uzlaşmaya dayalı, sürdürülebilir ve kurumsal bir diyalog olmamasındandır.

Metodolojisiz (yöntemsiz) ve terminolojisiz (bilimsel dili olmayan) işlerle yol alınması stratejik planının ortaya çıkmasını engelleyen en önemli husustur. 

Bu nedenle kalkınmayı bir türlü yerelleştiremiyoruz.

Gözler kulaklar Ankara"da.

Trabzon bir ya da iki alanda bilemediniz üç alanda Bölgesel, Ulusal ve Uluslar arası alanda çok güçlü olacak potansiyeli olmalı.

Bu çok önemli husus için kendimize şu soruları soralım;

BİR: Trabzon"un en zayıf olduğu üç alanı alt alta yazabilir misiniz?

İKİ:  Trabzon kısa, orta ve uzun vadede hangi fırsatlar ve tehditlerle karşı karşıyadır? Alt alta üç tanesini yazın.

ÜÇ: Trabzon"un çok güçlü olduğu beş sektör sizce hangileridir?

Sorular hepimiz için çok kolay olmalıydı aslında.

Trabzon için üzerinde uzlaşılmış, yerel kalkınma yöntemleri ile yapılmış, katılımcılığı elden bırakmayan bir stratejik planın olmaması gelişmemizin önünde en büyük engeldir.

Gelişmemizi tesadüflere bırakan bir şehir olmaktan mutlaka vazgeçmeliyiz.

Trabzon hangi alanda adını Bölgesel, Ulusal ve Uluslar arası platformda çok güçlü olarak duyurabilir? sorusunun yanıtını stratejik plan yaparak aramalıyız.

 Bu plan demokrasimizin gelişmesine de yerelde önemli katkıları olacaktır.

Trabzon"un tanıtımına ciddi katkıları olduğunu düşündüğüm Ankara Etkinliklerinin içine yerel kalkınma oturumlarını koymak herhalde yanlış olmaz.