Ekonominin ustaları “Herkesin enflasyonu farklıdır” diyor. Hiçbir şey satın almayanın enflasyonu diğer insanlardan düşük çıkıyor. Sürekli otobüsle yolculuk edenlerin enflasyonu beygirle gidenlerden yüksek...
Herkesin gündemi de birbirinden farklıdır. Geçen hafta 7 bin 204 taşıt alım şöleni basında gündem oldu. Bense tasarruf tedbirlerini uyguluyorum. Gündemimde, çok beğendiğim bir çift ayakkabıyı alıp almamak var.
Hollanda Hükûmeti, sığınma başvurusunu reddettiği yabancılara barınma ve beslenme ödeneğini yılbaşından itibaren kesme kararı aldı. Almanya yasa dışı girişleri azaltmak için sınırlarında denetimleri artırdı. Bizim bu tür sorunlarımız olmadığı için böyle bir gündemimiz de yok.
Küresel yapay zekâ lideri olmayı hedefleyen Fransa, bu iş için bir bakanlık kurdu. Finlandiya’da mahkûmları topluma kazandırmak için yapay zekâ destekli eğitim veriliyor. Bizde pek çok okulda hizmetli bulunmadığı, haberlere konu oldu. Bir de Başakşehir’de bir babanın, sen bu testleri bu kadar erken çözemezsin diyerek oğlunu dövdüğü.
Turgay bisiklet sürerken sucuklu yumurta pişirip ekmeğini bandı, bu görüntüleri milyonlarca kişi izledi. Bazı vekillerin katıldığı sucuklu mangal partisi tartışmalara yol açarken “Bakanlarımız ağızlarına bir lokma dahi koymadılar” şeklindeki açıklama kamuoyunu teskin etti.
Vaktiyle yazar Fakir Baykurt Ankara’da, Gençlik Kitabevinde kitaplarını imzalıyor. Köy Enstitülü bir öğretmen arkadaşı gazetede imza günü haberini görünce kalkıp gitmiş. Kitabevinin önünde, önemli yazarların imza günlerinde görmeye alışkın olduğumuz uzun bir kuyruk. Yaklaşıp kuyruğun sonundaki adama sormuş:
“Fakir’in kuyruğu mu?”
“Evet.” demiş adam.
Öğretmen, yavaş ilerleyen kuyrukta saatlerce bekleyip dükkâna yaklaşmayı başardığında ne görsün? Fakir Baykurt’un kuyruğu diye girdiği kuyruk, kitabevinin bitişiğindeki mağazadan ucuz et almak için bekleşen yoksulların kuyruğu…
Aradan yarım asırdan fazla zaman geçti. Fakirin kuyruğu hâlâ gündemde. Ve hiç düşmüyor gündemden, sayıları hızla artan yoksulların türlü türlü kuyruğu…