Gençlik, bütün dünyada heterojen (yakın değerleri içermeyen) bir yapıdadır.

Girişimci gençler de var, iş bulmuş çalışanı da… işsizi de var..

Öğrencisi var - eğitime erişemeyeni de…

Kırsalda yaşayanı da var - kentlisi de…

İçel El Sanatlar Vakfının “AB – Türkiye Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi” hibe projesi ile yaptığımız dört AB ülkesindeki çalışma ziyaretlerinde pek çok işbirliği protokolü imzaladık.

İtalya"dayız.  Milano"daki STK"lar sadece kendi ülkelerindeki gençlerle değil, dünyanın başka ülkelerinde de gençlik sorunları ile de ilgileniyorlar. STK"lar çalışmalara kaynağı hükümetlerine, yerel yönetimlerine ya da Brüksel"e proje gönderip sağlıyorlar.

Milano"da iki de çiftliği ziyaret ettik. İlki yirmi dönümlük bir arazi üzerinde kurulu, organik tarım yapılıyor.

Örtü altı 24 serada (her biri 300 m2) çok değişik sebzeler üretiliyor. Açık alanlarda da üretim var. Yirmi kadar süt sığırı hem sütü hem de gübresi için besleniyor. Çiftlik kendi enerjisini solar (güneş enerjisi)  ile karşılıyor. Bu enerji ile seralar ısıtılıyor ya da soğutuluyor. Sulama suyu da ısıtılarak kullanıyorlar.

Yetiştirilen ürünler komşu çiftliklerle oluşturulan birlik aracılığı ile değerinde satılıyor.

Ailenin yeni gençleri ise çiftlikte çalışmak istemiyorlar.

Sizden sonra ne olacak? sorusuna ise yanıtları şu oldu;

Çiftlik bir yeni işletmeciye devredilecek.

AB"de miras hukuku tarım alanlarında mülkiyeti sınırlandırılmış durumda. Baba ölünce kardeşlerden biri işletmeyi üstleniyor, diğer kardeşlere iş verebiliyor.

Kardeşler çalışmak istemiyorsa, kardeşler için zorunlu göç söz konusu oluyor. Bu durumda değeri biçilen çiftlik için kardeşlere bir ödeme planı hazırlanarak hakları ödenebiliyor. İşletmeyi devir alan kardeş ya da işletmeci üretime devam ediyor.

Toprağın boş kalması asla söz konusu değil…

İtalya"da toprak satın almak hem zor hem de pahalı.

İkinci ziyaret ettiğimiz çiftlik daha çok sosyal amaçlı.

Milano"da pek çok çocuk ve genç sebze yemiyor. (Bizde de adolesan –ergenlik- çağında gençler yeterli balık tüketmedikleri için ciddi gelişim bozukları ile karşı karşıyadırlar.)  Onlara bu çiftlikte kendi yetiştirdikleri sebzeler sevdiriliyor, beslenme alışkanlıklarına sebze yedirilerek katkıda bulunuluyor.

Bu çiftliğin bir diğer amacı ise; öğrenme güçlüğü çeken çocukların tarımsal üretime katılmaları sağlanarak;  öğrenme ortamları zenginleştiriliyor, gelişimlerine bu yolla katkıda bulunuluyor.

İlginç olanı çiftliğin kahyasının bilgisayar programcılığını bırakarak, bu yeni alanda yaşamını kurmuş olmasıdır.

Daha da ilginç olanı kırsalda inşaat yapmak, bizdeki sit alanına dokunmak gibi; çivi çakmak izine bağlı.

İspanya"dayız. Barselona" da ki “gençlik merkezlerinde” hizmet alabildiğine geniş. Barselona"da yedi ayrı noktada, yerel yönetimin destekleri ile çalışılıyor.

Merkezlerde tam zamanlı çalışan kadro da var, zaman zaman destek aldıkları akademisyenler de… 

Gençlik merkezlerine bedava internetten yararlanmak için ya da gazete okumak için gelenler de var, iş aramak için gelenler de.

Tüm AB ülkeleri için hazırlanmış ülke raporları ise gençlerin seyahat vb gereksinimlerini karşılıyor.

Merkezlerde, sorunu olan gençlere psikolojik destek de var, ev arayanlara yol gösteren de…

Evi olup, ev arkadaşı arayanlar için de gençlik merkezi uygun ortamı sağlamış durumda.

Fransa"da  Miloges"de de Kırsal Gençlik sorunları ilgili STK"lar yerel yönetimlerle ve eğitim bakanlığı ile uyum içinde sürdürüyorlar çalışmalarını.

Gençlik STK"ları, mesleki eğitim başta olmak üzere, gençlerin kendi işerini kurmaları konusunda da uzmanlaşmış durumda..

İş fikri olanlara yapılan danışmanlık ayrı… bir iş kurmak isteyip de fikri olmayanlarla iş fikri oluşturmak için atölye çalışmaları (workshoplar) ayrı yapılıyor

Bulgaristan"da, Sofya – Palovdiv ve Hisarya"da yerel yöneticilerle bir araya geldik.  STK"ların AB^den sağladıkları Hibelerle kurulmuş kırsal turizme örnek olacak pansiyon ve çiftlikleri ziyaret ettik.

 Daha çok gençlerin çalıştıkları kırsal turizm işletmeleri ve çiftliklerin kuruluş hikâyelerinin altında STK"ların imzası ile AB"den sağlanan hibeler var.

Gökten üç elma düşmüş… Biri de bu yazıyı okuyanların başına.

STK çalışmaları durgun suya atılan bir taş gibidir. Siz de katkıda bulunabilirsiniz.