Seçimlerden önceydi; Karadeniz Güçbirliği Holding (KGB) yönetim kurulu başkanı Semih Melek ile KTÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurettin Yaylı Hocayı ziyaret ettik.
Seçimler bitti. Ziyareti yazma zamanı geldi.
KGB; perakende, enerji, turizm ve inşaat sektörlerinde yatırımlar yaptı. Holding içindeki şirketlerden biri de Tarımsal Yatırımlar Ltd. Şti.
Semih Melek “Tarımsal Yatırımlar Ltd’”den söz açarak, şirketin “yüksek katma değerli bitki üretimine, bu bitkilerden etken madde elde edilmesi” konularına duyarlı olduğunu paylaştı.
Ben de Nurettin Hocadan;
Tarımsal yatırım için şirketine ürün/ ürünler konusunda yol göstermesini,
KTÜ’de konu ile ilgili gelişmeleri ve duyumlarımızı sormaya geldiğimizi ifade ettim.
Hoca neler bildiğimizi sordu, ben de cevapladım:
Bölgenin “Tıbbi ve Aromatik Bitkileri”nin devlet politikası olarak ele alınacağı, KTÜ’de BiyoTeknoloji-İnovasyon üssü kurulacağı,
Tıbbi ve aromatik bitkilerin doğadan toplanma sürecinden artık üretim sürecine geçileceği,
Verimli ürün/ ürünler geliştirmek için genetik iyileştirmeler ve geliştirmelerin yapılacağını;
En önemlisi de “tıbbi ve aromatik bitkilerin etken maddelerini elde edecek bitki labaratuvarının kurulacağını, yarı mamul ve mamül (yüksek katma değerli) ürünlere dönüştürecek yatırımlar” için alt yapı oluşturulacağı, gibi duyumlarımızı saydım döktüm…
Sınavdaki öğrenci heyecanı ile ekledim:
Elde edilecek etken maddelerle de: Sağlık ve ilaç sektörü, gıda sanayisi, tarım ve hayvancılık, endüstriyel/ kimyasal ürünler vb. sektörlerde Trabzon’da yatırımların başlamasının bekleniyor...
Bunlar doğru mu Hocam, dedim.
Hayal kırıklığı, vizyon kaybı
Hoca bu konuda vizyon kaybından söz ederek, “keşke KTÜ söz ettiklerinizi gerçekleştirecek, söz sahibi olmak için güçlü bir irade ortaya koyabilseydi” dedi ve ekledi; “KTÜ Türkiye’de, hatta dünyada bu yönde ses getirebilecek bir vizyona ulaşabilmek için seferberlik ilan etseydi, bir vizyon belirleyebilseydi…!!!”
Gelişmelerin anlattığımız şekilde başladığını doğruladı Nurettin hoca. Ancak KTÜ’deki gelişmeler için önemli bir hususun da altını çizdi: “Yapılacak iş, genel Laboratuvar içinde bir Bitki Laboratuvarı kurulması şeklinde hayata geçirilecek…”
Bizim fırsatları harcama, görmezden gelme gibi bir özelliğimiz olduğunu unutmuştuk.
Nane yağı”nı %100’ünü ithal ediyoruz.
Nurettin hocaya ürün konusunda odaklanmamız gereken ürün konusunu açtım.
Gıda ve kozmetikte kullanılan, “Nane yağı”nı %100’ünü ithal ediyoruz, dedi.
Isırgan bitkisine getirdi sözü: Nerdeyse kelliğe çözüm, şifa kaynağı olarak adlandırılan “ısırgan”ı da önerileri arasına ekledi.
Nane yağı hakkında şu bilgiyi verdi:
Anti bakteriyel ve antiseptik özelliğe sahiptir, lokal anestezik özelliğinden dolayı, tüm ağrılı durumlarda kullanılabilir, migren ve baş ağrısında olumlu sonuç vermektedir, üst solunum yolu enfeksiyonlarında vazgeçilmez bir üründür. Soğuk algınlığı, grip ve nezlede kullanılmaktadır, diş ve dişeti rahatsızlıkları ile ağız kokusunu gidermede kullanılır, gaz söktürücüdür, mide bulantısını önler, adet ağrılarını dindirir, adale ve kasları gevşetir, kaşıntıyı önler, sinirleri yatıştırıcı özelliğinden dolayı, yorgunluk ve halsizlikte kullanılır, kas gevşetici ve nefes açıcı özelliği ile, genellikle sporcular tarafından tercih edilmektedir, solunum yolları tıkanıklığında, buğu ile uygulanabilme özelliğine sahiptir, mantar üremesini önler (antimikotiktir).
Bu nasıl ekonomidir ki nane yağını bile ithal ediyor...
Ülkemizin 2023 vizyonu; 500milyar dolarlık ihracat…
Nane yağını bile ithal eden bir ekonomi…
Ayrılış anını paylaşarak bu haftalık da budur diyelim:
“KGB için tıbbi ve aromatik bitki alanında yatırım, hem para kazanma hem de prestij yatırımımız olacak”.