Trabzonspor'da yeni yönetim göreve gelir gelmez kısa süre içinde "Orhan Ak ile yola devam" kararı açıklamıştı.
Orhan Ak ile devam edileceği kararının resmi siteden açıklanmış olması, hiç şüphesiz olası teknik direktör tartışmaları için ön alma niyeti taşıyordu.
Yönetimin peşin peşin "Orhan Ak ile sezon sonuna kadar devam edeceğiz" diye açıklama yapması, bir yandan da kendisini köşeye sıkıştırması anlamını taşıyordu. Nitekim, yönetim çok kısa süre içinde açıklamasına ters düşmüş oldu.
Takım zaten kötü gidiyor, elde bir tek kupa kalmış. Oradan da elenirseniz, hiç kimsenin ikinci adam olarak göreve gelmiş bir teknik adama güveni kalmaz ve sezon da o teknik adam ile bitmezdi... Bir devam kararı düşünülmüşse bile, kupa maçına kadar süreç idare edilebilirdi. Alınacak neticelere göre de sezon sonuna kadar yol haritası çizilirdi.
Öte yandan Abdullah Avcı ile yolları ayırıp, Abdullah Avcı'nın teknik ekibindeki bir numaralı isimle yola devam etmek de kendi içinde fazlasıyla çelişki barındırıyor. Orhan Ak ile devam etmek demek, Abdullah Avcı'nın anlayışıyla devam etmek demek. Çünkü Orhan Ak, Abdullah Avcı'nın tedrisatından geçmiş, muhtemelen yarın yine ekibinde yer alacak bir isim.
Futbolda teknik direktörler değişince "kan değişimi" ibaresi sıkça kullanılır ya, Trabzonspor'da o kan değişmemişti! Abdullah Avcı da Orhan Ak da futbol olarak aynı kanı taşıyor.
Bana göre Trabzonspor yönetiminin bu dakikadan sonra geçici bir teknik adam getirme şansı kalmadı. Gelecek teknik adam, yeni sezonun planlamasını da yapacak şekilde gelmeli.
Sezonun kalan kısmı, bir teknik adamın futbolcuları ve takımı tanıyıp kararlar alabilmesi için fırsata dönüştürülebilir. Ayrıca çıtanın düşmüş olması, teknik adamın performans açısından elini kolaylaştırıyor. En azından bu sezon için beklentilerin düştüğü bir ortamda, yeni teknik adamın kendisini kanıtlaması çok daha kolay olacaktır.
