Gürol Ustaömeroğlu
Olimpiyat bir ruh ve kültür meselesidir
Olimpiyat bir ruh ve kültür meselesidir
2012 Londra Olimpiyatları bütün güzelliği ile devam ediyor. Bugün itibari ile aldığımız ilk ve tek net başarı 120 kg güreşçimiz Rıza KAYAALP’in kazandığı bronz madalya oldu. Diğer dallarda ise sporcularımız ne yazık ki ya elendiler ya da diskalifiye oldular..Takım sporlarında ise mücadele devam etmektedir.
Bendenizin yaşı 47 dir. Ortaokul ve liseli yıllarımda bugün her biri kariyer yapmış mahalle arkadaşlarımla mahalle olimpiyatları düzenlerdik. Mahallemizde Orman araştırma dairesi vardı. Tatil günlerinde bu resmi dairenin bahçesinde bu etkinliği yapmamıza izin verilirdi. Kendi imkanlarımızla yaptığımız aletlerle ve düzeneklerle atletizm müsabakaları, güreş ve buna benzer bireysel mücadele sporları ile basketbol ve voleybol gibi takım oyunları oynardık. Bunu niye anlattım?
Bakınız bu oyunlarımızın hangi döneme ait olduğunu özellikle vurgulayarak belirttim. O dönemler Türkiye’de özellikle futbolun tavan yaptığı ve Trabzonspor’umuzun da başarılarının peş peşe geldiği dönemlerdi. Ama delikanlılığının doruğunu yaşayan bizler her şeye rağmen kendimizi futbolun o mantık dışı büyüsüne kaptırmamıştık. Yeri geldiğinde Aldı Kaçtı Yokuşu’nda çift kale futbol maçı yapacak kadar da futbola ilgiliydik. O yokuşu bilenler hatırlayacaktır, top kontrolden bir çıktımı taa 300 metre aşağıya Hacı Kasım Fırınına kadar peşinden koşardınız. Ama buna rağmen bizim gençlik çok ama çok iyi birer basketbol veya voleybol veya atletizm veya bir başka spor dalının izleyicisi idi. Sadece izlemekle kalmıyor kendi çapında bu sporları ve oyunları tüm mahalle çocuklarını da dahil ederek yapıyordu bu gençlik.
Kısaca üreten gençlik diyelim buna..
Olimpiyatların aslında bir ruh, bir kültür meselesi olduğunu ama ülkemizin bu ruha oldukça uzak durduğunu kanıtlayacak iki örnek vereyim; Bu örneklerden ilki istatistiki bir belgedir. Sonuçları itibari ile de düşündürücüdür.
Ülkemiz olimpiyatlara 1908 yılından bugüne katılmaktadır. 1908 yılı ile 2008 yılı arasında yapılan olimpiyatlarda aldığımız toplam madalya sayısı 82 dir. Bu 82 madalya 37 altın, 23 gümüş ve 22 bronz olarak dağılmaktadır. Bir başka deyişle bu geçen 100 yıl içinde aldığımız altın madalya sayısı 37 dir. Şimdi sıkı durun;
2012 Londra olimpiyatlarının 10. günü dolduğunda Yalnızca Çin Devleti’nin aldığı altın madalya sayısı 31 dir. Ne acı değil mi?
Türkiye Cumhuriyeti 100 yılda 37 altın almış, Çin Devleti ise 10 günde 31 altın kazanmış.
Çin’i 29 altınla Amerika Birleşik Devletleri, 18 altın ile İngiltere takip etmektedir.
Gelelim diğer örneğe. Bu örnekteki anlayış aslında birincinin de nedenidir ne yazık ki;
Londra Olimpiyatları’nın kapanış töreni 12 Ağustos Pazar günü yapılacaktır. İlgili olanlarınız bilirler olimpiyatların açılış ve kapanış törenleri son derece titiz seremoniler eşliğinde olur ve müthiş görsel şölen havasında geçer.
Ama gelin görün ki benim güzel yurdumun güzel yetkilileri Galatasaray ile Fenerbahçe Futbol Kulüpleri arasında oynanacak olan süper kupa finalini de aynı güne yani 12 Ağustos Pazar Gününe koyuyor. Yine aynı dakikalarda ise Olimpiyatın kapanış töreninde sahne alacak olan İngiliz ONE DIRECTION Grubu üyesi Niall HORAN şöyle diyordu; “Eğer One Direction Üyesi olmasaydım kesinlikle olimpiyatlarda yarışmak isterdim.”….
Daha ne diyeyim? Yorum sizin sevgili okuyucularım..
Futbolu bile yüzüne gözüne bulaştırmış ülkeme çok bile….